O güzel Günler
Bakmayın öyle fotoğrafta dondurulmuş,
Yaşanmışlığın siyah beyaz olduğuna. O silik yoksulluğun solduramadığı Sade ve duru yaşantımız vardı bizim. Bizden gayri löküz hayat yaşansa da Gönül aydınlığımız vardı bizim. Bir eli bal da bir eli yağda olanlara Sofralarını nimet saymayanlara inat Nasibimize düşen soğan ekmeğe Sonsuz şükrümüz vardı bizim. ......... Yazın toza kışın çamura bulansak da Düşe kalka oynadığımız çamurlu çıkmaz sokağımız Suyunda çimdiğimiz deremiz çayımız vardı bizim. Bahçeden bağdan hesapsız yediğimiz İlaçsız meyvemiz sebzemiz vardı bizim. Naftalin vanilya pudra kauçuk Karışık kokusunu içimize çekmeye doyamadığımız Bisküvi akide kızamık şekeri satan Mahalle bakkalımız vardı bizim. Düdüklü elmalı horozlu aynalı şeker Satan çerçilerimiz vardı bizim. Arada bir olsa da gırnata dümbelek Çalıp oynatan sokak şenlikçilerimiz Çocuklara dudak şapırdatan Konik kapaklı tepsiden Çöpe rengarenk macun dolayan Macuncu geldi diye bağıran. Yeniçeri Bekirimiz vardı bizim. .......... Meğer bir perdelik oyunmuş o günler Ne başladığını ne bittiğini bilebildik Meğer, ne güzel günlermiş meğer İstesek de bir daha gelmez o günler. 051118 mcicek |