“çöl sıcaklığı ateşlerin nefesimi yaktıkça
secdeye durdum gözlerinde”
bugün;
ıslanmış şiirlerle
geceye ağladım
özlemim martıların kanadında uçtu
gülüşün dudakta
kırmızı mutluluklara
cehennem cenderesinde varlığıma
su külleri düşmüş
hatıraların bilinmeyen sokaklarında
seni benden çoktan silmiş
görüyorum ki gözlerindeki
maviye
umutsuzluk ötesi
siyahlar düşmüş
çay kokulu papatyalarım da
demlenmiş gözlerin hüzzam şarkısı
içimde ağıtlarını yaktıkça
bir bir parçalanıyor yüreğimin sancıları
sen giderken kum yanığı
hasretinde
nefessiz çakıldım kaldım
vedasız gölgeler mahcup yüzüme düşerken
sökülen kalbimde can verişini görüyorum
çoğu
zaman öksüz turnaların
ay ışığında gidişine şahit oldum
yosun kokusu almış yol türkülerinde
turnalarla birlikte ağladım
kırmızı gelinciklerle sevmiştim seni
boz kırlarımın kekik kokulu dağlarında
umutlarla yol almıştım her sabaha
sevdamın babil bahçelerinde
alın yazım olsan da ne çıkar
aşk terlemiş soğuyor
nefesinde ayrılık var
saat: 00:00
bir saniye sonra
döner mi daha
vedasız- vefasız
bir umut.
k a r a 08/03/2019 (8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN.)