Çocukluğumda Yaz Akşamları Anısı adı üstünde çocukluğun yaz akşamlarından bir kesit. Nokta!
ÇOCUKLUĞUMUN YAZ AKŞAMLARI
1- 10-12 yaşlarında çocuklarız... Kuzularımızın boyunlarındaki zil çan, Çoban flüt (düllü), kurbağa, yüreği yanık üveyik kuşunun hele yaz böcekleri (cırcır)… daha nicesinin seslerinin karışımını düşüne biliyor musunuz. Bir yayla köyünün yaz akşamında. Bir yaz akşamında bir yayla köyünün 2- Doğa dile gelmiştir... Her canlı kendi dilince aşka çağrı şarkılarıyla müzik tınılarıyla koroya katılmış ki sormayın Çok sesli bir yaz akşamı konserindeyiz !.. Bir yandan doğanın büyüleyici konser sunumu Bir yandan yeriyle göğü ile şavkıyan ay ışığıyla Göz kırpan kıpır kıpır yıldızlarıyla süslü doğasıyla Bir yayla köyünün bir yaz akşamını hayal edin Gözünüzün önüne getirin bir anlığına. Büyülenmemek mümkün mü Bilgiden anılardan öte sinmiş olduğu <Hafızadan silmek olası olmuyor işte böyle Hayallerimin rüyalarımın süsüdür Mutluluğumun kaynağıdır o gizemli Yaz akşamları yayla köyümün 3- Doğa bunca gizemli güzelliğini sunmuşken... İnsan sesleriyle, eli kulağa atmışların türküleriyle Oluşan bu muhteşem yaz konseri keyfini hiç bir yerde Hiç bir ortamda yaşamak olası değildir bencileyin. Yetmişliğim (74), nice konserlerde nice tavernalarda, Düğünlerde bulunmuşum hiç birinde doğanın Ruhuma sinmiş o gizemli özlemli keyfini hazzın algılayamadım. 4- Bu büyüleyici ortamın güzelliğine karşın yine de gözlerimiz Tam karşıda bulunan köy evlerinin cılız umut ve bereket ışıklarında olur. Hangi evlerin, kimlerin ışığı erken, kimlerin geç söner, bilirdik. Geç sönenleri daha çok severdik. Çünkü görünen ışıklar bizim yani dokuz on yaşlarındaki bizler için cesaret ve güç kaynaklarıydı köy evlerinin ışıkları… O duyguyu yaşamış olanlar bilir… Evleri bölüşür, bir birimize takılırdık. Bakalım kimin ışığı daha geç sönecek... Çıra denen ya da bir kaç evde olsa da petrol lambası ışığında akşam sütü kaynatılır, çökelik, peynir işleriyle uğraşır kadınlarımız... Veli giller en erkencilerdi. Hanım Halanın, Gozze Ananın, Çiçek Gelinin Yeto Hatunun ışıkları en sona kalanlardı. He analarım he!!!... Onlar bizim güç kaynaklarımızdı. Çok sevinir, çok severdik... Bunları da işte tüm bu güzellikleriyele hayal edin Divriği Kangal arasında, Fırat’ın kılcal damarlarından birinin kenarında köyüm olan AVŞARCIK (Karakuz) köyünü, köyümü.. Not :Bu yazıyı ( dizeleri) bundan önceki bölümle okuyunuz. Daha keyifli bulacağınıza eminim! |