Sonuna kadar!
Sonuna kadar!
Dün gece yalnızlığım misafirdi hanemde Koydum bir Ahmet Kaya açtım sonuna kadar Yangın yeriydi sanki ateş vardı sinemde Devirdim yetmişliği içtim sonuna kadar Korku sarmış her yanı lal olmuş konuşan dil Kurumuş düşmüş yere açılmamış gonca gül Boyun bükmüş titriyor dalında ötmez bülbül Her cümleye bin küfür saçtım sonuna kadar Açtım perdeyi ,camı ,verdim sesi sokağa Sanki ölü toprağı serpilmişti safağa Bir domates ,bir soğan serdim evde ocağa Bende zengin bir sofra seçtim sonuna kadar “Kurbağaya demişler” dünya nasıldır paşam Demiş kuyunun ağzı kadar bendeki yaşam Kuyu suyu taşmaz ki ben de onunla taşam İşte o zaman ölçtüm,biçtim sonuna kadar Daha neler yapmalı senin anlaman için Kimler anlatsın sana söyle dinlemen için Kulak değilsin ansam bir kez çınlaman için Düşündükçe bunları uçtum sonuna kadar Ellerim şakağımda düşündüm durdum her dem Çıkamadım içinden kurtulamadım şerden Yavaş yavaş çözüldü ipinden akıl serden Bir taraftan soyundum kaçtım sonuna kadar Koşuyorum bir yandan bir yandan kızıyorum Neden diyorum neden bunları yazıyorum Uyanacak gafiller bunu da seziyorum Umutlar ötesine geçtim sonuna kadar Senden dinlediğini haine satanlar var Avantadan beslenip yan gelip yatanlar var Benim derdim üstüne dertleri katanlar var Dayanmadı dizlerim göçtüm sonuna kadar İçimdeki fırtına dinmedi dinmeyecek Tansiyonum yükseldi bilirim inmeyecek Yürek asla sinmedi yine de sinmeyecek İşte size ahvalım açtım sonuna kadar 25/2/2019. *H. Işık* |
Sevgi, saygı ve selamlarımla.
Hoşça kalın...