AFRODİT HEKTOR VE SEPYA ÇİÇEKLERİHuzurlu, mutlu, kaygısız günleri anlatır bilgeler Eskiden dünyada sadece barış hâkimdi, derler. Kavgalar, savaşlar çıkar, İnsanoğlunun arttıkça hırsı… Dünya emekçilerinin tanrısı Barış aşığı Demirci Topal Hefaystos, O güne değin hiç yapmaz ama savaş silahları Kıramayıp Tanrıça Tetis’i Üstünü barışçıl resimlerle süslediği, Aşkı benzersiz aşkla nakşettiği, Kalkanları dövmeye başlar işliğinde! Tolstoy’un “Harp ve Sulh” eserine öykünürcesine Tezatları işler asırlar öncesinden… Asil ancak halkıyla bütünleşen halktan bir prenstir Hektor. Barış çeşmesinden bir yudum su içemeden Veda eder hayata! Anası Hekabe acıyla haykırır, Yerler gökler inler, İda dağları titrer Hekabe’nin acı yüklü feryadıyla… Apollon ile Afrodit pek öfkelenirler, Afrodit merhem sürer Hektor’un kanlı yaralarına… Gölgeler Hektor’un hüzünlü bakışlarını Afrodit’in gür ve uzun kirpikleri… Paris de kıskanır Apollon’u, Kızıl saçlı, dolgun dudaklı, güzeller güzeli Afrodit, Belki de en çok sevilen ve en çok kıskanılandır. Altın kalpli tanrıça kurtaramaz mert adamı… Sepya çiçekleri gibi siyah-beyazdır bütün anılar artık Mevsimlerden birine zamanın sayrılığı bulaşınca Çentik atılır tarihe… Ah Troyalılar ah nasıl kıydınız ona? İşte o günden beri ilkbahar çiçekleri sepyadır, Kırmızıya küsmüştür Kaz dağları! HARİKA UFUK |
Yüreğine emeğine sağlık
______________________________Selamlar