BİR BİLSENİZ NE ÇOK ÖLÜRÜMBir bilseniz ben ne acılardan geçtim Ne yokluktan, ne yoksulluktan geçtim Acıların kıyısında büyütüm umutlarımı Sütten kesilen düşlerimi, gözyaşımla suladım Günaydınsız uyandım çoğu sabah Çiçeksiz baharlar gibi büyüdüm ben Ne çok yangınlar taşıdım avuçlarımda Ne zemheri ayazlarla uslandırdım yüreğimi Bir bilseniz ne çok aç kaldım, ne çok uykusuz Ağıtlar inlerdi sazımın her bir telinde Ne kadar çok yaşadıysam o kadar çok yandım Kokusuna hasret kaldım bazen, sıcak tandırın Bazen bir çaya eşlik etti, elde kalmış tek lokma Yılmadım insan olmaktan insan kalmaktan Eli koynunda keder yüzlü anaya da ağladım Yırtık çizmesine içli bakan küçük çocuğa da Eve eli boş dönen, kahır yüklü babaya da Göğsümdeki et parçası sızlar ağlarım Bir bilseniz neler yaşadı, neler gördü bu gözler Ne göçler oldu, ardında izi tozu bile kalmadı Tası tarağı toplayıp bir gece, birer birer gittiler Ne çok insan gördüm, ki ağızları mühürlenmiş Sus getirilmiş dillerine, bakışlarında avazlar Ne türküler ki mısra mısra darağacına çekilmiş Talan edilmiş bahçelerde yolunmuş güller Her gece ölür tebessümler, kör sokaklarda Bir bilseniz her gece ne çok ölürüm ben |