Beyaz Gül
Gördüm herkesin ki gibi seninde diğer yüzünü,
Görseydim en başta bu yüzünü. Anlardım amacını, baştan bulaşmazdım, Çekmezdim bu kadar hüznü... Ben hüzün yaşarken sen güldün, Sen özgürlük hayatı yaşarken, ben mapus... Bütün bu olanlar senin özgürlük düşkünlüğünden, O yüzden hayat ortamın hep pus. Pustan dolayı görünmedi gerçek, Yaptıkların hayatımı kesti buz. Açtığın yaralar ne zaman geçecek, Kim, ne zaman yaralara basacak tuz? Elbet bir zaman bu yaralar kapanacak, O zaman hiç bir yerde adın anılmayacak. O zaman senden eser kalmayacak, Zamana bıraktım artık herşeyi. Pişman değilim seninle harcadığım zamana, Zamanın kıymetini anladım çünkü. Zaman zaman iyi zaman zaman kötü, Bir çok tat yaşadık bu zamanda. Bu zamanın bitme sebebi, Senin korkak olman. Bir daha biz olma olasılığı olsa dahi, O ihtimali yaşatmam bir daha. Benim için batırdığın güneş, Elbet bir gün tekrardan doğacak. Soğuyan hayatım birden ısınacak, Güneş, sen dahil herkesten hesap soracak. Bu sefer ben gülüp sen ağlayacaksın, Gülerken birden ağlamanın nasıl olduğunu anlayacaksın. Öyleki o zaman gözlerin yanacak, Sonra kendi kendine nedenini soracaksın. Yanlızlığınla uzunca boğuşurken, Ben gülümle arşa ulaşacağım. Ve içimdeki yangınla tutuşurken, Sen sıcaklığımla bir kar tanesi gibi eriyip damlayacaksın. Sabahlara kadar sürecek uykusuzluğun... Günü birlik değil saniyelik yaşayacaksın mutluluğu, Bu seferde bu yüzden yapacak gözlerin buğu, Gün geçtikçe artacak duygusuzluğun... Sen acını başkalarıyla avutturmuşsun, Bi hayal peşinde koşturmuşsun. Saflığınıda herkese yutturmuşsun, Sen kendi kendini unutturmuşsun. Son gördüğümde seni, derin bir oh çektim, Bende hiç bir tepki olmadı, herşey stabilize. Anladım ki içimdeki savaş bitmiş, Ve gördüm ki beyaz gül çoktan kurumuş. Öyle bir kurumuş ki hemde, Eskiye dahil hiç bir şey kalmamış. Yitirmiş bütün çekiciliğini, Sadece dikenleri elimde kalmış. Benden çok şey aldın, Ve çok şey götürdün. Derin yaralar açtın, Ve hepsinin ayrı ayrı bir hikayesi vardır. Şimdi beni sen olmayan bir diyara götür, Benden aldıklarını getir git. Sana verdiğim değerleri yitir, Bana bıraktığın hüznü alıp git. Ben tamamen gittiğimde biticek, Ve malesef elimde değil. Çünkü her anım senden izler taşır, Bu izler silinmeden bitmeyecek. Ama elbet o gün gelicek, Ortadan sis kalkacak, görünecek gül, Ve ben o tepede ona ulaşacağım. Sonunda hedefime varacağım... O gün senle olan herşey silinecek, Bir not parçası bile kalmayacak... Duyacak senin bende öldüğünü alem, Dilime adın bir daha dolanmayacak, Sana tek cümle dahi kurmayacak Kalem... Senin Adına (2016) |