cemreyi beklerkenpencereye gün doğar kabadan bir yel, eser de gelir cemre; bir düşer iki düşer üç düşer... ağır durur sandıkta bohçalar birikmiş umutlar yakılır akşamın kızıllığında har olur canlar daha bi kaynar kazanlar ağzında gevelediği türküsü ustanın havalanır inceden sözünde tavlar ya özünü "özü gülmeyenin yüzü, güler mi" der güveyine muştulanır bir gelin nakş olmuş düşleri bağlanır adamın uçkuruna körpecik eller kınalanır ürkek durur yazması başında göçmen kuşlar havalanır bilinmez diyarlardan şen olur bahçeler, köyümüze bahar gelir anlarım... bir sevda öykülenir çorak bağrında göynümün demini bozkırdan alır tenim yangının karası yürekte yeğdir toylukdan bilinir... mahlası garip olur ağrısı insan olanın söylenmez sırrı gizlidir harman olur gün olur nefessiz kalır türküler ağıtlar dillenir pencereden dışarı uzaklarda tüter ocaklar cemre; bir gider bir gelir pir gider... gurbet yüzlü analar ağlaşır çocukların ardından aklım şaşar-düşer-beşer gözümden |
--Vaha-- tarafından 2/15/2019 4:58:52 PM zamanında düzenlenmiştir.