Abdurrahim Heyit'e Mersiye
Çin zindanlarında şehit edilen ozan Abdurrahim Heyit’e rahmetle
Kan ağlıyor Urumçi, buz tutmuş karanfiller Bir yanda zalim gürûh, öbür yanda gafiller Ahenk kesildi birden, teli koptu sazların Gökleri yarıp geçti yankısı niyazların Kırdılar kalemleri, yazanı susturdular Urumçi’de bir garip ozanı susturdular Hakikat tuz buz oldu susturulunca ozan Biz baharı beklerken kapıyı çaldı hazan Gök bayrak kefen olmuş Abdurrahim Heyit’e Yakup Han, Dilşad Hatun selâm durmuş şehide Urumçi’deki zulme dünya yummuş gözünü Görmezden geliyorlar Çin’in gerçek yüzünü Yarın hüzne gebedir, hiç dinmiyor acılar Ağlamaktan yoruldu analar ve bacılar İnsanlığın battığı, güneşin doğduğu yer... Çakal sürülerinin aslanı boğduğu yer... Baharını yitirmiş mübarek bir vatansın Sükûtun çığlığını duymayanlar utansın Gök bayrak kefen olmuş Abdurrahim Heyit’e İsa Yusuf Alptekin selâm durmuş şehide Vatan yârdir âşıka, bizde yârden geçilmez Nevbaharın yurdunda şimdi kardan geçilmez Vicdanlar nasırlaştı, dilden ağıtlar düştü Simsiyah mürekkebe beyaz kâğıtlar düştü Yaralı gönüllere gökten yıldızlar aktı Giden şanlı yolcunun hasreti yürek yaktı Uçmak’taki ozanın gül kokuyor yarası Safınız belli olsun, tam şimdidir sırası Gök bayrak kefen olmuş Abdurrahim Heyit’e Atilla, Cengiz, Timur selâm durmuş şehide Ezanların sesini kısmış zalimin dölü Mavi bayrak gölgesi şimdi olmuş kan gölü Altın tasta sunulmaz, kandır yurdun bedeli Bu can bedende yüktür, candır yurdun bedeli Kitabımızda yazmaz yalnız koymak kardaşı Hepimizin davası bu özgürlük savaşı Arz da arş da şahittir mazlumların âhına Uyanmak nasip olsun özgürlük sabahına Gök bayrak kefen olmuş Abdurrahim Heyit’e Osman Batur, Ali Han selâm durmuş şehide M. NİHAT MALKOÇ |