SANA RASTLARIM DİYE
Dolaşırım bu kentin, ıssız sokaklarında
Bellim’olur şans buya, sana rastlarım diye Senin de var mı bilmem, beyaz şakaklarında Ümraniye’den sonra, ben indim kadıköy’e Bellim’olur şans buya, sana rastlarım diye Maltepe sahil parkı, büyülüyorken beni Bir zaman dolaşmıştık, buralar da biz hani Sultanbeyli göleti, çokta güzeldir yani Maltepe, Sultanbeyli, gelmişim Paşaköy’e Bellim’olur şans buya, sana rastlarım diye Şehrin arka bahçesi, doğa, orman kuş sesi Polenezköy de insanın, açılıyor nefesi Şile de bir kamp yapıp, duyarım dalga sesi Polenez ve İshaklı, ardından Sahilköy’e Bellim’olur şans buya, sana rastlarım diye Ayazma Çeşmesinden, su içtim kana kana Ben seni aradım yar, gezerken yana yana Cebeci parkında ben, kahve söyledim sana Esenler, Cebeci’den, çıkıp Arnavut Köy’e Bellim’olur şans buya, sana rastlarım diye Yürüdüm spor yaptım, ormanların içinde Sazlıdere gölünü, piknik yeri seçinde Seyredin manzarayı, soğuk gazoz açında Belgrad ormanları, çık Zekeriyaköy’e Bellim’olur şans buya, sana rastlarım diye Vegan çay bahçesinde, yudumlarken çayımı Ben de sevdadan yana, almalıyım payımı Cıpkın Restorantın da, balık yedim iyimi Mimar Sinan’ı geçip, ulaş Arnavutköy’e Bellim’olur şans buya, sana rastlarım diye Karadeniz’e baktım, dalgalı yine bu gün Beraber geçen günler, bana göre sanki dün Bulamadın Lüzumsuz, gidip eve var döğün Karadenize doğru, Uskumruköy, Kumköy’e Bellim’olur şans buya, sana rastlarım diye Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |