1. bölüm

Anlatmak isterim seni Fadê
Seni nasıl aradığımı
Anlatırırlarsa anlatırım
evveli,şimdiyi,seni fadê

yıldızların saçlarında parıldadığını
kelebeklerin gözlerine doğru uçtuğunu
kırlangıçların anlına konduğunu
çiğlerin ise hep yanaklarına yağdığını
Bilmediler Fadê uzaklaştıkça yakınlaştığını.
Nasıl aradığımı bilmem ama
boşuna aramışım seni
beynime rest çeken anarşist kalbim
seni hep odağında saklamış
Buldum işte Fadê
sorma niye aradığımı..!

Bilmeni istemem Fadê
Savaştaki kanı-barudu
kini-aşkı,
nefreti-sevgiyi.
Duyguların bastırılmışlığını.
Ölüm kapılarındaki kuyruğu.
Düşürülmeyen tepe sonrası onursuzluğu.
Zafer naralarında tek’liğin burukluğunu.
Yorgunluk çayı içerken
zula bakışların bombardımanı altında
ihanete teşebbüsten yakalanan gözleri
Kim-vurdu’ya giden hakikatı
Radyasyon gibi dağılan iftirayı
Yalanlarla kirletilen bâkireliği
Rezalet abidesi töreleri
Elinde kılıç savaşmadan
arkadan hançerlenen savaşçının
mağmurluğunu-ezikliğini
Anlatmak bile insanlık aybı Fadê

Ama seni
Seni anlatmak isterim
Seni nasıl gördüğümü
Anlattırırlarsa anlatırım
Evveli, şimdiyi,seni, Fadê

Kan bürümüş gözlerim seni gördüğü an
kanlar göz yaşı olup yüreğime dökülmüştü
Gözlerine bakıp ta tekrarladığım nakaratlar
marş oluvermişti benim için
Her baharda gördüm seni
Her çiçekte
Yağmurda,gökkuşağında,denizdeki yakamozda
Karanlığı çatlatan şafak kızıllığında
Yolumu ararken
parlaklığı ve güzelliğiyle
gözümü kamaştıran venüste.
Gözüm arpacıkta parmağım tetikte
gözlerini gördüğüm an
kalbimden vurmuştun beni
Annen Afrodit,kardeşin Eros’la
ilk yardıma koştuğunda görmüştüm seni
Ortadoğu’nun en lüzumsuz coğrafyasında
lüzumum olan seni görmüştüm
Sorma niye gördüğümü
gördüm işte..!

.