parantez içi hayatlar..fısıltılar çoğalttım yokluğunda İlkindilerime vururken ışığı günün güneş ve sen göz damarıma sızan perde aralıklarından yüreğime düşün.. aldığın emanetin sende kalmayacak olan mührü. neredesin.. şiirin hangi çıkmazında bilmeden yazıp gittiğim hecelerin gölgelerinin bıraktığı bütün ağırlıklar tek tek doğruluyor yerinden; bu düş bozumlarındır uzadıkça uzayan yüreğinden ki sözler, yutkunmalar duraksamalar ve tekrarlanıp duran her şey.. sen ve düş. sen ve göç. sen ve senden sonrası... diyor ki hiçlerimden biri; sus.. sesini hapsederek ciğerlerinde.. sus.. asılı kalsın kelimeler ağız boşluğunun dil tutan yamaçlarında ki bir sen kalmasın. çıkıp gitsin! içimden.. kifayetsizim parmak uçlarımdan akıp duran bütün harflere. yürürken inandığım bir yolda kayıyor tabanlarım patikaların dil bilmez yamaçlarında.. kapat gözlerini, nefesini tut. belki kaybolur dünya da... ama bitmiyor. sonra aldırmıyorum. sevdalar yüklediğim yüreklere kirpiklerime bulaşan tuzlara. çünkü hepsi zaten bir çöl. ve topuklarımdan tanırım. kanın aktığı cam kesiği aynaları. sırtım mıydı. omuzlarından eserken yel kanatlarında kapılarının yüzüme çarpan. yolda mıyım... yolun kaldırım tutan hangi tarafında, geliyor muydum bir yerden ve gidecek miydim nereye. ve sen, beklediğim en kalabalık yolculukken.. beklenti. senin olmayan her şeye duyduğun hayranlık kadardır. yazarken sana ve göçerken sana kavim kavim çarpmıyor artık ne iyot ne de rüzgarın ıslık bilmeyen yerleri dudaklarıma. öğreten kimse olmadıkça. her neyse öğrenmeye değer bir şey de olmuyor. yaşamın bütün anlarından sonra bir parantez açıp içine bütün günlerine ve gecelerine baktığın küçük bir soluk. çarptı aklına. hepsi bu... (...) |
Yüreğine emeğine sağlık usta
_________________________________Selamlar