Yaprak Kıpırdamaz Anadolu daEn yiğit, kuyruğu pomponlu sincap, Yaprak kıpırdamaz Anadolu da. Değerler sekerat, kalmadı hicap, Yaprak kıpırdamaz Anadolu da. Ölmüşlerden farksız, Türk’ün sağları, Kimliğiyle kopmuş bütün bağları, Yere batmış sanki, şuur dağları, Yaprak kıpırdamaz Anadolu da. Bol bol karalanır, hemde suçlanır, Bazen yok sayılır sessiz içlenir, Bir kabul sayılır susan hiçlenir, Yaprak kıpırdamaz Anadolu da. Kim doğru söylerse hep göze batar, Bir değil, beş değil, dert katar katar, Sevinçle kalkanlar, hüzünlü yatar, Yaprak kıpırdamaz Anadolu da. Zaman altın çağı; utanmazların, Aldatırlar ama, hiç kanmazların. Kulağı çınlasın hep yanmazların, Yaprak kıpırdamaz Anadolu da. İnsanlar düzenden umudu kesmiş, Bugünden yarının telaşı basmış, Unu çoktan biten, eleği asmış, Yaprak kıpırdamaz Anadolu da. Eş, dost, yandaşların köşebaşları, İhtirasa kurban etmiş başları, Salmış köpekleri, bağlı taşları, Yaprak kıpırdamaz Anadolu da. Borçlu esnaf, memur, köylü, şehirli, Gelen gün, geçenden daha kahırlı, Deva denen çözüm dertten zehirli, Yaprak kıpırdamaz Anadolu da. Var olmaktan yakın, yok olmaya yok, Tanrı Dağı kadar Türklerde tam şok, Hira Dağı kadar tek müslüman yok, Yaprak kıpırdamaz Anadolu da. 4.02.2019- Ankara Özcan İşler |