kundak sudanŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 16042012
ruhunu yitiren sabahların fahişe hüzmelerine astı gamzelerini şimal serçeleri geceden kalma griliğin istenç kıvrımlarını hadım ediyordu hücresine ötekileşen yeşil nevresimlerde kızıl dalgalanmaların eşcinsel suretleri uzaktı yol ebemkuşağına asfaltın siyah güncesinde metalik tonlara boyadım ayaklarımı rötara kalmış sözcüklerin peronunda metruk rüyanın polenine aktı gecenin kirpiklerinden rimel omuzlarımda ışık tabutların morluğu taze kadavraların göğüs uçları kadar dingindi dokusuna neşter arap sabunu kayganı o coğrafyanın teni ki- bilirsin keşişlemelere düşen ılımanlığı ölüm deltaların kan emicileri sanal orgazmlar sürterken dilleriyle korunaklara yolu bozkırdan geçen kırılgan nefeslerin mutedil süregidenliği ıssız handa cam bilyelere katıyorken zamanın ve göl yazının sazlıklarını yavru bir leyleğin yutağından sunmak isterdim çelik dokunaçların tacizine uğramamış gülümsemelerde dudaklarına su kundaklı sevgiyi |