ŞömineYap-boz resminle eğlendim Düşlerimin tavan arasında Eksik parçalarını bulup ekledim Ay dede nasıl memnundu halinden Yıldızlar gülümsüyordu Bu gece ey çocuk Ben hep sendim. Dolaştık baba-oğul Elimde horoz şekeri Üçteker bisikleti Sürebiliyorum diye Ne kadar güzeldi O protez gülümseme Bana şiir okuturdu nenem Sevincinden alkışlardı Uzun bocuk gecelerinde Eksik olmazdı komşular Muhabbetin koyu deminde Saklanırdı ay/az/lar Ne kadar sıcak Ve pembe/yaz kışlardı Apaçi gibi binerdim kula atıma Üzengisiz, eyersiz Anası Arap, babası Tatar’dı. Dere-tepe düz rahvan Tozu dumana katardı. Yine yapıştım atımın yelelerine Koştuk doludizgin Ufukların olduğu yere Önce çakır gözlü komşu kızı Ağrıtmıştı yüreğimi Ardından ince belli Stajyer öğretmenim Belki hiç haberleri yoktu sevgimden Belki onlar da sevmişti beni Ah anneciğim! Öperek, koklayarak sarardı Kayıtsız kaygısız severdi Her gülüşünde Güller biter Gidişi tam kadir-kıymet öğrendiğim Güllerin anlamını söktüğüm günlerdi Bir dakikada başlayıp yıllarca unutamadığım Ve bazen çağlarca emek verip, Gülümsemeyen güllerdi sevdam Lili Fransız’dı Ama Öyle güzel gülümsemişti ki bana Herkes anladı Gitme diye yalvardı-yakardı Keşke kalsaydım yanında Uzun uzun tiftik saman sarısı Saçları vardı İnci beyazı bir ipekti teni Mavi gözleri ne kadar cüretkar Ve özlemle bakardı Birkaç güzel sevdim diye İsterseniz pohpohlayın beni İsterseniz sitem edin Bahar güzel mehtap güzel Yağmur güzel aşklar güzel Ama durmuyor ki güzellikler Durduğu yerde Bu sıcak ve yağışlı Vıcık vıcık gecede Bir üşümedir düştü içime Ben de anılarımı toplayıp Bir ateş yaktım Yalnızlık şöminemde Celal Çalık |