Analı, Babalı YetimlerGördümEvi sokak olan nice canları... Nahoş manzarayı betimler gördüm. Bir köprü altında donmuş kanları... Analı, babalı yetimler gördüm. Hapsedilmiş gibi kör bir torbaya... Köle olmuş onlar üç, beş zorbaya. Hasret vaziyette çaya, çorbaya... Analı, babalı yetimler gördüm. Fark eder mi şucu veyahut bucu... Ölüme gidiyor bu işin ucu. Yakın dostu olmuş uyuşturucu... Analı, babalı yetimler gördüm. Kırılmış elinde hayatın sapı... Yok bu hastalığın ilacı, hapı. Yüzüne kapanmış çaldığı kapı... Analı, babalı yetimler gördüm. Dereye saklanıp seller bekleyen. Tepe başlarında yeller bekleyen. Uzanacak sıcak eller bekleyen... Analı, babalı yetimler gördüm. Elbise yerine paçavra giyen ! Yemyeşil küf dolu ekmeği yiyen ! Bizi bu hayattan kurtarın diyen... Analı, babalı yetimler gördüm. Gül iken dikenler içinde solan ! Kapkaç yapıp saç ve başları yolan ! Geleceğin suçlu adayı olan... Analı, babalı yetimler gördüm. Olması gerekken sıcak kucakta... Anne şefkati yok bu kuzucakta. Hemen her şehirde, köyde, bucakta... Analı, babalı yetimler gördüm. Yüzde çöpten çıkan pis kadayıflar, El, yüz, ayak kirli evi hayıflar ! Beden haydi, neyse ruhen zayıflar... Analı, babalı yetimler gördüm. Sabah erken çöpten çöpe hopluyor... Sırtlamış çuvalı kağıt topluyor. İlerde zabıta tutmuş copluyor... Analı, babalı yetimler gördüm. Altı, yedi, on üç. on dört yaşında... Falçata yarası sağ, sol kaşında. Ünlü bir zenginin yanı başında... Analı, babalı yetimler gördüm. Cumali başına dertler derilmiş ! Göz ufukta beden yere serilmiş ! Devlet baksın diye yurda verilmiş... Analı, babalı yetimler gördüm. |