Ejder Ruhum...
// Unutmalı ruhum!
Unutmalı ki; İstiridyelerin Hüzne açılan bağırlarındaki değerli incilere Akıtabilmek için gözyaşlarını her yeni gün Soğuğuna Dalmak zorunda kalmasın artık bu yorgun beden Derin mavilerin … // :: Şile kırsalında Duruverdiğinde nefesi karınca bedenimin Ateşler saçarak *333’üncü kez Yükseliverdi gökyüzüne Ejder ruhum Elden ele taşınacakken kolonim derinlerine Camdan tabutum Ne olur Gösterişli Şilebezi bir kaftan ile örtün Mütevazi mahrem çıplağımı! Öldürmeye güdümlü Azrail’in detone ağıtları Başladığı an isyankar ruhumu tırmalamaya Çok görmeyin bir kaç pamuk parçasını daha Eşsiz Midas kulaklarıma Ve fakat O ölü yıkayıcısının da Uzak tutun obez parmaklarını Mahrem çıkış kapısından cismimin! :: Kandırılmış çocuklardan birisiydi aslında Celileli Mesih! Ki Şifa dağıttığı Her biçare ruhun minnet gözyaşlarını Tanrı’nın siyah peçesi ile siliyor olması Tam da bu yüzden mucizesi olacaktır ya Çıktığı bu yeni yolculuğunda Ejder ruhumun :: Gördüm! Ölümle kutsanan hayatlar İçiyorlardı kana kana alüvyonlu sularını Boğuldukları nehirlerin Bitmek bilmez susuzluklarından şişince karınları sonra Kör bir bıçağın soğuğunda boşaltılıyordu Semirmiş midelerindeki açgözlülükler Bu yüzden işte; Mucizelerin mümkünsüzlüğü bilincinde Bedenini tüm hurafelerle korkusuzca savaştırabilecek Yeni bir karınca yumurtasına doğru Ve Hızla *333’üncü kez alçalışa geçti Ateşler saçarak gökyüzüne yükselen Ejder ruhum! (Yıldıray Kızıltan) |
Ölü sevicileri merasimine katıldım
Ayaklarımın altından uzayıp giden
Kordon bağını
Kan
Ateş
Siyahi mezar kalıcıların kapılarındaki
Kırmızı kurşun askılı durakta beklerken
Ters düşmüş gözlerimi içimdeki kızıl ötesi
Yaralılar koğuşunda yer altına kalkan
Ejderha derisine bindirdim
İndik aşağı en aşağı
Büyük bi mabedin gözünde durduk
Durdukça ellerimden kayıp gidenler oldu
Topuklarımı yürürdüm yürüdükçe
Tükürdüğünü yalayan dindarların
Cehenneme VIP salonunda düzenlenen
“En çok kimin derisini yüzüp işkenceye dayanırsa birincilik ödülü onundur” diyen bir afişle sohbete başladık.
Sordum
Neden böyle yapıyorsunuz?
“ Hımmmm ateşi harlı tutup üzerinde çay pişirmek için”
Alaycı bir dille
Vay canına üç kuruşluk çaya çay olmak için etlerini milyon kez yaktırıyorlar öyle mi ?
“Yani aşağı yukarı et kasaplık görevi”
Uuuuu bu daha iyi bir tanım oldu diyerek
Bastık kahkahayı ateşin üzerinde kurulu üyelerin oy pusula sandıklarına
Bahse görelim mi dedim
Bahisler caiz değil Tülayım bilmiyor musun?
Aaaaa desene dünya hepten burada kıyasıya ringe çıkıp çalıp oynayacaklar
“Hahahaaa sus kız yerin kulağı duymasın”
Niye ki dedim
“Mazallah gelirse bizede bahis bırakmaz çatır çutur hepsini yer”
Aaaaa o kadar yani dedim
“Eeee ne olacak ona buna haram deyip yeryüzünün ırzına geçerlerse yerde onların ırzına geçer tabi” dedi
Sustu
Sustum
Namus meselesi yüzünden çıkan tartışmada ar edep istifa ettiler
Ölüm ölümüne kovalar ey cemaati müslimin 👁