14
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
1399
Okunma

Mülteci bir hüzün taşıyor yüreğim
Bu göç son bulmalı artık
Bu gidiş, bu yürek sancısı, bu dalgalanma
Kaç liman yıkılacak daha?
Kaç ölüm boğacak denizi
Saatler sessizliği doğuruyor
Ölü bir adamdan daha acı
Ölü bir çocuk sahilde...
Dehlizlere iniyor beynim
Çılgınca bir iş dönüyor
Bu ütopya rüyalarını esir alır insanın
Doğuyor sabah evlerin bacalarına
Girerken kar soğuğu
Son düşümü görmüş olmalıyım
Islak kaldırımlarda yalnızlığım
Biz ateşi güneşten kor edindik
Astık bağrımıza madalya gibi
Hiç güreş tutmadım denizle
İşte o vakit
Güneş ve yıldızlar kaybolduğu zaman
Kurulunca mizan
Bu demek evvelin evveli
Dünün dünü...
Neyzen boşuna üfleme yalnızlığımı
Rahman’a ısmarlamışım bu canı...
5.0
100% (27)