KARDA TEFEKKÜR
Bir kış gecesi,
Kar taneleri vurur penceremden, Hadi,hadi gelsene. Oturmak neydi içimde… Bırak,bırak kalsın düşünceler, Titremesin mağaramda gölgeler. Dışımda atılmakta bana, Gökyüzünden beyaz konfetiler… Henüz anılar altında ezilmemişken, Beklediğim ihtiyarlık… Kalktım ayağa, hayatla yürümek, Kendimle ritim tutmak için. Oturmak kolaydı oysa, Zora talip olmak neydi, Dışımın buz kesen rıhtımında… Hayallerim zincirini kırdı, Düştüm yollara. Aman Allah’ım,bu ne çılgınlık, İçimde bir fırtına… Muhtelif sessizliklerde, Başıma düşerken kar taneleri, Her biri ayrı ayrı şekilde, Muhtelif bir yalnızlık… Bedenim ruhuma kavuştu, Her adımda… Kar taneleri dokundukça bedenime, Endişeler düştü bir bir, Bezdirdiğim ruhumda… Buhurizade üflerken kulağıma, Huzurunda bir neva-kar . Yaşamayı seviyordum, Sonumu bilecek kadar... Hicri,rumi,miladi nedir ki, İnsanlık olmadığı an. Aynı ırmakta akmakta, Evrende bütün zaman. Umutları kadar yaşarken insan, Üstüme yağmakta kar… Mutluluğu bulmak zor değildi, Elimde, kar topu kadar… |
Ya insanın?
Ya sevdiğimiz herhangi bir anın?
Zamanın!
Nefisti yine..
Tebrikler Hasan Bey.