GELİYORUZ Kİ, İP ATLAYAN SERÇE, AHMET HAŞİM BEYGELİYORUZ Kİ Geliyoruz ki... el etek çekilmiş sokaklardan. Duru ve mavi bir akşam odada Kuşlar gülüşünü bırakmış Pencerenin gözü küllü kıyısına Gün yorgunluğunu.. Geliyoruz ki... Suçlu bir mevsim Saçları perişan bir şarkıda. Kapıya serilmiş sırılsıklam bir yağmur Beyaz atlarını koşar hüznün Işığın süzgün gölgesinde Bin bir rengi düşlerin Deşer merakın bahçesini. Geliyoruz ki... esrik bahar avluda. Saatin kadranı eski hamam külhanı! Açar körüğünü rüzgâra. Geliyoruz ki...Kapı kolunda umut. Sabahını bekler yolun. Başak sarısı rengiyle güler çocuk Güneş saygıyla evinden Ağırlar gün görmüş konuklarını! Oğuz TÜMBAŞ İP ATLAYAN SERÇE Cam kırığı hüznüyle gelirsin hasretin Uzak ve çalkantılı kapısını kapatıp kasabanın Ürkek bir çocuk gibi girer gözlerin Kentin telâşlı ışıklarına Rengi kırık beyaz bulutlar Şaşırır utangaçlığın gök katlarında. Sıkıntılı bir coğrafyadır sanki yüzün Nehirleri kederli bir deltaya açılan Girersin umudun erguvan yurduna Alnı dört mevsim hüzne açık Güceniksin kıra Çalılara Gül yapraklarına. Kalbin ip atlayışı bir serçenin! Ah bir de göğe baksan; Gök şıkır çiçeklerden ayna! Sulara vurur coşkusunu. Yalnızlığın sarp yamaçlarından Çıkarsın yokuş yukarı kuruntuları Dağ duymaz sesini Rüzgâr savunmaz öykünün ıssız sözcüklerini Oysa ben yandaşım sana Emeğine ve gönlüne sağlık Bir alkıştır onayladığım eylemin Seni ömrüme kattım Ömrümde yıpranma! Oğuz TÜMBAŞ ahmet haşim bey merdivene çıkarım basamaklar yorgun ahmet Haşim bey’i anarım yakut renklerini okşarım sonbaharın her ulaştığım akşamda ince bir hüzün vurur kapımı ay geceye güler ben de dayanamam kızıma gül pabuçlar alırım oğluma düldül unutulmuş bir telaşla gün döner zaman eskir gözünü uyku tutmaz mevsimin komşudan komşuya söz büyür izmir’e düşer yolum Halkapınar’da dertlenirim, Yakup kadri bey’i anarım Ahmet Haşim bey gelir usuma Kamışlar ve göl çıkar aradan Akşamlar, geceler, karanlıklar Uyurum serbest müstazat bir sevinçle o belde’de gittiler de yurduna o kadarne oldu çadır kurdular taş topladılar tozu dumana kattılar bulutların ay’ın altını üstüne getirdiler yıldızlara sataştılar oysa ay hâlâ seyirlik şaşırtır düşleri noktasına dokunmadan cümlelerin Ahmet Haşim bey Dicle gecelerinde Çeker hüznün kürekleri usanmaz Beni de katar şiirlerine OĞUZ TÜMBAŞ |