HEPSİ ÜÇ GUN
HEPSİ ÜÇ GÜN
Yokluğunun; Daha üçümcü günü, Bitmemişti bile.. Başıma neler geldi neler..! Rezillik; Hat safada, Utanç desen aynı.. Yanımda olsaydın; Belki, sen’de diskinirdin. Öpmezdin; Öptüklerine, Belkide pişman olurdun.. Miden mi bulanırdı, Belkide...? İlk günü sabahı, Aklım başımdamıydı. Bilmiyorum; Ama, bi tuhaftım. Apatman görevlisine; Selm verdim, Anlamsız mimik yaptı, Anlamadım ki.. Dolmuşta; Otobüste, iş yerimde, Her kes kendinden şüpeliydiler. Ama; Bana bakıp, Çıt, çıt yapıyorlar Bi tuaftı o gün.. Aynısı metro da yaşandı.. Anladım ki, sorun bende..! Personel servisinde; Ertesi gün hapını’da, Kullanan da olmamıştır. Ama; Ortalıkta bir koku vardı, İnceden, inceye. !! Bende fark eder oldum; İki gündür ağırlaştı, Sorunun kaynağı bendim de, Neden bendim, neden ? Yalan olmasın; Üç gündür, rezil oldum.. Son günü; İş arkadaşım, İşe gelmedi. Sabah servis almadı..! Dolmuş; Yallah şöför, Şarkısı ile, korna çaldı gitti.. Eve geldim.. Apartman sakinleri, Biinayı terk etmişler. O’ koku var ya; o’ koku; Beni, yine terk etmedi.. Eve çıktım; Kokuda, benle ev’e çıktı, Banyo yaparsam, Geçer sandım.. Aynanın karşısına geçtim; Kokuyu aradım, Gömleğimi açtım ki, Ne göreyim..!! Kalbimin üstümde; Garip şekilli, Siyah leke var.. Elimi dokundum; Ateş gibi ve acımsı, Yanık kokusu, sardı ev’i. Meğerse; Sensizlikten, Kalbimin üst kapak, Contası yanmış... Hasretim.. Bilent ATALAY 15/05/2013 İstanbul |