Ey sevgili! 
her mevsim kabuk değiştiren sürüngenler gibisin. Geride bıraktığın her kabukta ayrı bir mevsimin yorgunluğu var.
"Bayram yerlikaya"

Sevgili !
Duygularımın harb-i umumisindeyim derhal bir sulhe ihtiyacım var.
                      "Bayram yerlikaya"

Kullanım alanımızın dışına bıraktığımız bazı insanlar; emval-i metruke/sahipsiz eşylalar gibi kendilerini, birilerinin sahiplenmesini bekler.
"Bayram YERLİKAYA"


"Hayatımda, kimseyi satılığa koymadım, zira kendilerini satılığa çıkaran çok oldu."
Bayram Yerlikaya


Vitrine konan ucuz mallar gibi oldu gidişin; pazarlıksız, koşulsuz, sorgusuz.
"bayram Yerlikaya"


Ey sevgili !
Daha kaç kişinin vitrinine ucuz oyuncaklık edeceksin ?
"Bayram YERLİKAYA"

Kekeme olmuş duygularımın gerisinden bakıyorum, ikamet ettiğin hayata.
"Bayram YERLİKAYA"

Adına insan dediğimiz bazıları, makamın ve ikbalin bulunduğu kişilerin semtine aldırır ikametini.
"Bayram YERLİKAYA"



Kudemanın ileri gelenlerinden duymuştum:
"Aşkın bir tarafı envar-ı hamradır. Tutanı yakar, kavurur." diye.
Bayram YERLİKAYA

"Nüfus-ı nazarlarının teessiri altında kaldıklarımızın hesabını dar-ı bekaya bırakmak yerine gidip kalbinin orta yerini çağ yangınına çevirmeli"
Bayram YERLİKAYA


Yere,göğe sığdıramadıklarınızın bir kağıt parçasına sığdığını görünce anlarsınız ki kimse yere, göğe sığmayacak kadar büyük değildir.
"Bayram YERLİKAYA"

Büyük insanların büyüklüğü kendini bilmez, yerden bitmelerin izafiliğine bırakılmamalıdır.
"Bayram YERLİKAYA"