YIKILMIŞ YUVALAR

Yıkıldı yuvalar düzen dağıldı
Bu yıl bizim eve bal getiren yok
Kesildi sedirler mermer yığıldı
Kekikli dağlardan dal getiren yok

Üreten çiftçinin elin tutmazlar
Toprağa yeşersin tohum atmazlar
Gündüz harıl harıl gece yatmazlar
Dağı taşı kesip mal götüren çok(!)

Seslenir dağlardan ardıç kuşları
Kesip yol etmişler sarp yokuşları
Geçer mi yuvasız karakışları
Aklı başında bir dil yetiren yok?!

Ali’m senin bağ dibinde izin var
Üzümünü yemeye de yüzün var
Soysuza kes diye yine izin var
Para’çin dağlara yol götüren çok

Ali’den Aysin’e sıra gelmedi
Hiç başım böyle bir dara gelmedi
Sinemi böyle bir yara delmedi
Tatlı dil güleryüz ol hatıran çok!

Aktaş gözü yaşlı dizdin dizeyi
Gözlerin aratmaz tuzla gözeyi
Gel diyen dost her gün yolun gözleyi
Başımıza kötü hal getiren çok!

Şaban AKTAŞ
10.12.2018 - 13.38





Şaban Aktaş
10 Aralık, 02:24 ·
VARGİT ÇİÇEKLERİ

Şu karşı dağları dolan gel hele
Vargit çiçekleri açmış mı bir bak
Sisiyle dumanı çökmüş mü bele
Yörükler yayladan göçmüş mü bir bak?!

Alim Alim benim çalışkan Alim
Düşene yardıma alışkan Alim

Hayal hayal bir yel esti dağlardan
Mor bir salkım üzüm kesti bağlardan;
Bir umut bir coşku sesti çağlardan
Güz gülleri yine açmış mı bir bak?!

Ha dağların başı ha yazım benim
Kar yağınca çöker ayazım benim

Geçerken yanına bir uğramak var
Deli olmamaya bil ki ramak var
Bağda bülbül figan gül dildamak var
Çiçeğinin rengi kaçmış mı bir bak?!

Alim Alim benim çalışkan Alim
Düşene yardıma alışkan Alim

Dağlar aldı benim aklım başımdan
Bir ölüm ayırdı can yoldaşımdan
Çağlar gözüm seli akan yaşımdan
Tozaran su yelde uçmuş mu bir bak?!

Ha dağların başı ha yazım benim
Gün geçtikçe çöker ayazım benim

Karşı dağın başı Alim Pınarı
Eteğinde kovan bal yapan arı
Çıkagelmiş ölüm yolun kenarı
Uçurum/da bayrak açmış mı bir bak?!

Sanma iki Ali gibi yiğitsin
Sen üçüncü Ali, kan emen bitsin
Canın tez cehennem dibine gitsin;
Boynuna ip asıp geçmiş mi bir bak?!

Alim Alim benim çalışkan Alim
Düşene yardıma alışkan Alim

Ha dağların başı ha yazım benim
Sessiz bir çığlıktır avazım benim!

Şaban AKTAŞ Ali Çetin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu
10.12.2018 - 02.22




CİNAYETTE KÖRDÜĞÜM

Dua mı istedin sen bugün benden
Su gibi gözyaşım akıp da gitti
Sanki rahmet yağar gibi göklerden
Beynimde şimşekler çakıp da gitti

Dost eli ne desen unutulmuyor
Alın teriyle tuz kurutulmuyor
Bilenle bilmeyen bir tutulmuyor
Ali’m & Aysin iz bırakıp da gitti

Diktiniz fidanı ocak ocağa
Sarılıp yattınız kucak kucağa
Lânet olsun sizi öldüren çağa
Para için çok can yakıp da gitti

Bilirim meskenin dumanlı dağdır
Yağdır mevlam gökten rahmetin yağdır
Örümceğin derdi pusudur ağdır
Tetiği üstüste çekip de gitti

Sağanak yağmurla bak gümbür gümbür
Çatladı gökyüzü o gün bugündür
Kiralık bir katil kördüğüm müdür
Kim cebe parayı sokup da gitti?!

Asıl azmettiren gerçek suçludur
Bu bir cinayettir en az üçlüdür
Hakikat yalandan elbet güçlüdür
Deli mi delil mi can yakıp gitti?!

Adalet, ortadan tut teraziyi
Yutturma millete şer faraziyi
Kurdun kuşun yurdu bil araziyi
Dönüp de ardına kim bakıp gitti?!

Aktaş’ta kemlik yok pişkin söyledi
Kim kimin cüzdanın şişkin eyledi
Kahpe dünyanın yasası böyleydi
Boynuna ipi kim takıp da gitti?!

Şaban Aktaş
10.12.2018 - 20.37



KAR/A/YAZI

Dağlarından esen kar ayazım var
Alnımda sen gibi karayazım var
Bir gaflete kurban gittin Ali’m sen
Gayrı ne bir bahar ne de yazım var?!

Bakar mısın olur olmaz işlere
Sedirler doğranmış mermer taşlara
Sığmaz akla hayâl ile düşlere
Onulmaz yaram var kanlı sızım var

Kızılcık Yaylası zulüm tufanı
Azrail elinde ölüm tırpanı
Hak adalet bir gün alır yakanı
Sarp boğazdan aşan sert poyrazım var

Tepemde dönüyor o karakuşlar
Gitmiyor başımdan bu kar/a/kışlar
Göz önünde gözü o kara kaşlar
Benim de sen gibi bir çift kuzum var

Kim bilir başına gelen halleri
Yakın ettik ırak giden yolları
Geldi geçti zaman okul yılları
Aktaş’ım bir sazım bir de sözüm var

Şaban Aktaş
10.12.2018 - 03.32