KÖYÜMÜ GÖRESTİMYine çocukluğum düştü aklıma Gidip memleketi göresim geldi Oğlum dalga geçti şaştı aklıma “Hay gelip” ağzına vurasım geldi “Agam” “Bağartlak”ta tarla sürüyor Anam “dam başından” karı kürüyor Şefr’atın’la Nafiz yeni yürüyor Hatırıma şimdi o resim geldi “Araplar”dan kalan “Tokmak Köyü”nü Çorak tarlaları ırmak boyunu Dağını taşını her bir şeyini Gezip de gönlümü yorasım geldi Sabah evden çıkıp güneye gitsem “Dere”den “Mezarlık” yolunu tutsam “Dumanlar”ın ordan köyü seyretsem “Âğşamaça” öyle durasım geldi “Sığır Yolağı”ndan “Huyuk”a çıkıp “Kireçlik”i “Ağ Yol”u artta bırakıp “Uzun Sırt”tan şöyle “Irmak”a bakıp Uzun uzun hayal kurasım geldi “Gö’ Arkaç”tan gidip “Yatak”ı bulsam “Bağcak” tutup orda uykuya dalsam “Çiftlik”e varıp da bir ekmek alsam İçine “yemliği” düresim geldi “Koc’Oyak” “Taşl’Oyak” önüme düşüp “Güneyler”e insem kayadan aşıp “Kökgüç”ünen taşı toprağı eşip “Navruz”unan çiğdem deresim geldi “Kavlak’ın Sekisi” sonra “Göl Yeri” “Samağır” yolundan dolanıp geri “Döğüş Gediği”nden akşam üzeri Yorgun argın köye giresim geldi Evde şöyle sıcak tarhana pişse Bulgurdan mantıdan karnımız şişse Sofrada “cücüğü” bahtıma düşse Soğanı yumrukla kırasım geldi Toplansa “koñşular” iki “şor” etsek “İlik” oynasak da yumurta ütsek Yayladan kar gelse “karsambaç” katsak “Karınan” pekmezi “karasım” geldi Ertesi gün gitsem “Pazarören”e “Toros’unan” okul kalmış virane “Edeli”yi eğer varsa görene “Pilot” nerde diye sorasım geldi “Çaman-ekmek” yiyip kalksam oradan “Isbıtın” yönüne gitsem aradan “Oğuzlar” mı olmuş şimdi “Sıradan” “O yannınya” doğru varasım geldi Sıradan’dan azık alsam “çıkıynan” Bostan bulup yolda yolsam “köküynen” “Günebakan” çalsam “eşşek yüküynen” Kalanı sırtıma sarasım geldi Köyün sığırları çayıra dalsa “Saçlı”dan “Kavlak”tan adamlar gelse “Söğütlü Bucak”ta bir dövüş olsa Koşup köye haber veresim geldi “Çadırgaç”a kibrit bulsam yakmaya “Fakı’nın Yokuşu” diktir çıkmaya Yorulup başlarsa terler akmaya Harmana postumu seresim geldi “Gara Memmet’gilden” bir ayran içip “Ötü’üz”e inip “Körkün”den geçip “Pu’urdaş”a doğru itlerden kaçıp Atımı “Toybuk”a süresim geldi Toybuk’tan dolansam “Oruçoğlu”na Ağlasam evlerin viran haline Kestirmeden dönsem köyün yoluna Bir an önce eve eresim geldi Varsam bizim mahzun “dam duluğuna” Hem insana hasret hem soluğuna Ehmet Emmim dese bak kılığına Utanıp toprağı yarasım geldi Gezsem böyle köyün dört bir yanını Yaşasam geçmişin her bir anını Mülkî orda “ala Tañrı canını” “Göo’demi” çarmıha geresim geldi Aslan AVŞARBEY (Mülkî) 10.12.2018-Eskişehir |
Kalemin susmasın
_________________________________Selamlar