Kalplerde konkordato
Gülüşlerimi ilk bıraktığım pervaz
tünemiş güvercinler ve dışkıları Çizimler kusursuz değil kamala görünenin gizi bildiğin gibi başka olanlar o an için çok ağırdı kim dilerdi böylesini hangi kalemle dar yazılırdı kalender kim içeride başkasına söz hakkı verecek kadar genişletirdi gönyesini ben değil ancak lole montaya gür şarkılar seçerdim söyledikçe soprano alacaklı olduğum kalplerde konkordato tüm potansiyelimi yatırıp kaybetmiş gibi leicester square da öyle ihtişamlı gösterişli bir çöküş tadı dimağımda fotonu ellerimle yoklayıp yakaladım da hüzünlenip bıraktım Atilla İlhanın fabrikasında geçen vakti bük kır uzat belki kır tanrısının köyünde sardalye zamanıdır oradayızdır düşleyelim ki temizliyoruz anlatarak kir teorisini kırlarda Ya da dinliyoruz karsudan inci tanemi bir şişe angorayla hisset ve söyle sorma bana |