YOLLAR
YOLLAR
Yıllar var belki de geçmeyeli, Bu taşları yosun bağlamış, Daracık ve dik yollardan… Yollar çıplaktı gariplik vardı… Sırtında elli okka mısır yüküyle, Annemin değirmene gittiği, Babamın gurbetten dönüşünü beklediği, Bu çileli yollardan… Değirmen uzaktı, yükü ağırdı, Araba yoktu, yollar yokuştu, Yarı aç, yarı toktu, Uykusuzdu… Babamdı, Terkisinde, Çocuklarını sevindirecek kadar, Birkaç lokum, bir kaç horozlu şeker Ve Anneme aldığı, al yazmalı Yaşmağını başına sararken, Duyduğu sevinci!.. Ben askerdim, Babam topraktı! Bir askerden dönüşüm vardı ki O mağrur, O sorumlu, O dik duruşlu, Törpülenmiş halimle, Anneme bir sarılışım vardı ki “İşte şimdi adamsın” der gibiydi… Bu yoldan uğurlamıştı, Yine bu yolda karşıladı beni. Annemdi, Saçlarını süpürge ettiği evi, Yüreğin de sevgisini taşıdığı bizi, Hasretle yanıp tutuştuğu, Hiç usanmadan beklediği ve Buğulu gözlerini hiç ayırmadığı Hasret kokan bu yollardan!.. Yusuf Yılmaz |