BURGAÇSerçe parmağımı çengelleyerek serçe parmağına Küs Dediğimde aşka Şer’î 3 aylık dul bir Ekim’di Bahçe toprağımı dölleyen kuşlara küskün Ardıç Dilimin Yakûbî kör kuyusunda Kelimelerimin ağız sütü bulaşığı dişlerini kırıyordu D’ilim d’ilim Hatun Parmağı 8 ayaklı atı Sleipnir’in sırtında buutsuz haşmetiyle Mimir’in suyundan içmek için gözünü kurban eden Aesir’in efendisi Odin perdeliyor gecemin sahnesini Ki Döşünün mâbedinde mayalanan Ekşimtrak kızıl bir acı Alnından öpüyor kaskatı kesilmiş bir ölüyü Cesedi Hringham’la birlikte yakılan Balder’in rûyasını Hayr(ın)a yoran ateş yürekli Loki Anna’nın kavruk kuru göğsünde biten Zehirli Ökseotu’nu gördün mü Adem’in derisine batan kırık eksik kaburgasında Kana bulanan Serendip’e düşüyor Çatırdayan kemiklerim Ciddeli Havvâ’nın rahminde Göbek bağından düğmeli ilk cinâyete Şâhitlik ediyor gözlerim Nizâm-ı Alemin bekâsı için Katli vâcip olmayan ilk kardeş Hâbil yatıyor Kanlı kasığında toprağın Paslı bir tarihin tetenoz humması sayfalarına Kanlı parmakizini bırakan kâbilesiz Kâbil Aklı parça parça kan irin pıhtısına gebe Meşrûiyetsiz çocuklar doğuran İklimsiz Aklimâ’yı bildin mi Sağ elimi kapatıp dudakları üzerine Sus Dediğimde aşka Milâdî 18’lik cıvıl cevvâl bir Temmuz’du Çocukluğumun delik ceplerinde Mahallenin ***ü yer tutmayanlarından uttuğum Kırık misket yamukluğunca Şeker Portakalı Zeze Annemin elleriyle teğellediği pantalon paçalarımdan dökülen Bir avuç kum Biraz toprak Bir iki Körebe Pörsümüş gri birkaç bulut Bulutların yağmur teknesine bastırılınca Renkleri biribirine karışmış yarım gökkuşağı Yüzümü dayayıp yüreğinin helâcânına Efsûs ! Dediğimde aşka -di’li miş’li bir geç’miş zamandı artık Uyku arası Rûya ertesi çalakalem yazdıklarım Böyle başlayıp Böyle bitmemeliydi bu şiir diyordu bir ünlem Daha atı alıp Üsküdâr’ı geçecektik |
Kalemin susmasın
________________________________Selamlar