Gönlüm Hasrete SürgünGönlümdeki meşale hazırdı tutuşmaya Aşkımıza yak dedim yakamadın bir türlü Yalvarmamı duymadın başladın tartışmaya Ayrılık kanyonundan çıkamadın bir türlü Sunmadın aşk badeni içip içip kanmadım Bir gün bile düşünüp ayrılığı anmadım Hep ağzına bakardım sözüne gocunmadım Sarılıp da aşk ile sıkamadın bir türlü Bayram çocuğu gibi gelip durdum önünde Var gücünle bağırıp sorguladın o günde Neler çekip kahroldum hiç anlamadın dünde Viran ettiğin kalbi yıkamadın bir türlü Gördüğüm en gür akan, suyu tatlı pınardın Sularıyla beslenen koskoca bir çınardın İnan artık sevgili sen ezel ebet vardın Kuruttuğun gönlüme akamadın bir türlü Herkes yazın terlerken nedense ben üşürdüm Ararken anılarda aklımı da düşürdüm Soluk eski resmini sol yanımda taşırdım Verdiğim fotoğrafa bakamadın bir türlü Parmağımdaki halka sadakatle ışırdı Sen de taksaydın inan ne güzel yakışırdı Dostumuz düşmanımız hasetle bakışırdı Nedense karar verip takamadın bir türlü Sensiz yaşayan gönlüm hasrete sürgün idi Yıllar sonra da olsa buluşmak düğün idi Gönlümüze bu aşkı koymamız mümkün idi Ne yazık çivisini çakamadın bir türlü NİLÜFER SARP __ |
Haz alarak okuduğum şiirde muhteşem bir kurgu mevcut...
İlk emir OKU ile başlar…
......................................... Saygı ve selamlar..