YOL VER GİDEYİM
YOL VER GİDEYİM
Bir babanın yavrusuna Yürümeyi öğretmesi gibiydi Yokluğunun bana dik durmayı öğretmesi Sözlerin sancılı düşlerime ağrı kesiciydi Düşlerimi hiç bilmedin Git demedin ama Kal da diyemedin... Tecritte yatan hasta olmuştu Adına intizar olmuş duygularım Bir bir uzaklaştı tüm dünya etrafimdan Bulaşıcı hastalık gibiydi senli hislerim Gözlerimde ölümcül mor halkalar Korkunçtu yokluğuna açılan tüm kapılar Binbir gece masallarının En masumunu anlattım kendime Bu sevdaya hep güzel sonlar yazdım Kendimi düş bozuğu gecelere adadım Hep sordum aynadaki siluete Bu sevda neden düştü kalbime Düştü de neden yaşanmadı Gönül ferahlığınca Yavandı hep karın tokluğum Mutluluğa seyirci kaldım Git deseydin belki gidemezdim Ama hiç olmazsa boğardım kendimi Sonucu bilinmez paradigmalarla Halihazırda küçük valizimle Anlamsızdı tüm ayak sürümelerim Sonu sensizlikti tüm yolların Bir bebeği koklar gibi Üstünde nazardı bakışlarım Ağlayışlarım, yakarışlarım Gidemeyişimdendi... Kal dedin kaldım Tüm kalışlar hiç kaldı yanında Soğuk, kimsesiz ve ıssız Kapı aralığı sıcaklığa muhtaç kaldım Yokluğuna seyirci... Yordu zaman, yordu düşler Zaman yoğurdu acımasızca Dişli çarklarında bizi Ey sevda artık azat et beni Puslu bakışlarımı firar et Beni kendime sürgün et! Git demezsin biliyorum Ama artık Yol ver ben gideyim... |