Azat
Başıboş, avare zamanlara saldım seni bugün.
Peşin sıra baktım sonra… Seni azat ettim bugün, ilk kez. Yüreğimin kapılarını açtım da, Kanatlanıverdin hemencik, Telaşsız ve ürkek. Ardına bakmıyordun. Bilsen… Ne çok yakışmıştı özgürlük sana. Gittim, oturdum. Deniz kıyısında, o en çok sevdiğim yere. Karşıda Kilitbahir’im. Nazlı, güzel bir gelin gibi durağandı. Kapatmıştı kalenin kapılarını, Kusursuz inzivadaydı. Deniz griydi bugün. Şaşırdım önce. Sonra boş verdim. Sırları hep ben çözecek değildim ya! Alçak uçuş yapıyordu bir kuş sürüsü, Garip griliğin üzerinde. En önde sen gidiyordun. Takıldım ben de peşlerine. Çatılardan yağmayan yağmurun damlaları süzülüyordu. Güneşli havaya inat, Ben döküyordum bulutları üzerine. Çünkü… Yağmurda ıslanman, hoşuma gidiyordu. Birazdan.. Üşüyecektin, biliyordum. Titrek bedenini yüreğimde ısıtmak için, bana dönecektin. Bekliyordum… Hoş geldin! |
zkrytsgn tarafından 11/24/2018 1:46:52 AM zamanında düzenlenmiştir.