sana/sadece sana..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın beklediğim en kalabalık yolculuksun..
bir sen/yokluk ve zaman üçlemesine düş diye sızan bu rutubetli duvarların ıslaklığına dokuna dokuna/ alıştım. sonra çok sonra bütün seslere... (. . .) "...anladım ki gelmeden çözülmeyecek bir düğüm var içimde koştukça düştüğüm gittikçe kaldığım hep yarım kaldığım. eksik ve tadsız..." çocuk parklarında durup beklediğin gün sonraları omuzlarına mı çarpıyor o batan güneş nedir bu martılardaki telaş yine mi gelmiyorsunu müjdeliyorlar bana ki hep kekeme yokluğunun bütün dilleri dudaklarının çatlağından sızıp, dağılıyor en kuytu yerlerine ıslak bir nefesin kulağının dibindeki ürpertisi senide mi deli etti bu şubatların karsız gelip geçmişleri. şimdi sona sayıyoruz. biz yasa dik başlı giriyoruz. ahh delim benim delirdiğim sersem bir günün telaşlarındayım avuç içlerimi bağışlasam tenimde deprem ki nikotin sarısı zamanlardayım öksürüp atmaya çalışsam mesela seni.. al burdan yak bir yokluk yayılır yüreğimin közünde ılık bir ses bütün yüzlerden arınıp gelip bulacak diye beni beklediğim gün. geçe şimdi... geçe bir düş şehri. akrep yalnızlığı yelkovan sadakati bilindik bütün aksesuarlarını çıkarıp, zamAnın soyunuyoruz koynumuzda kimsessizliğimizin... (...) |
Kalemin susmasın
______________________________Selamlar