Köy Öğretmeni
Öğretmenim olan rahmetli Babam Mustafa Solmaz’a
Öğretmen olarak gittiğim köyde, Hayali hatıra olan seneler, Her biri bir başka olaydır bende, Andıkça başıma gülen seneler… * 49 yılında Köy enstitüsünden, Mezun olduğumun eylül ayında Hayaller kurarak yola düştüm ben Kendim ise yirmi yaş dolayında Bir yayla köyüydü kır ortasında, Ayağımda lastik, elimde bavul, Piyade gitmiştim; zordu aslında, Tahta çatısıyla belliydi okul… Köpek sesleriyle kuşkum artmıştı, Şu taraftan gelen şahısa sordum Evet, bu köydenmiş benle tanıştı Sevindim yalan yok ve korkuyordum… Muhtar köyde miydi? ya yoksa diye, İçimde endişe, tiksinti vardı. Mümkün değil artık dönmek geriye, Karanlık birazdan köyü basardı… Nihayet muhtarın güleç yüzüyle, O gece tanışıp, sohbete durdum, Sabahın erinde görev hazzıyla, Eski, taş yapı okula vardım… Okulda ilk günüm düşlerle geçti, Daha sonra gelen günler ümitle… Bin gayret içinde işlerle geçti.. Şimdi o anılar kaldı benimle… Adı İrfan olan en zeki çocuk Adı Dilek olan kızla gezerdi Adı Ülkü olan akıllıydı çok, Okuyup öğretmen olacam derdi.. Mehmet’in bitmeyen İstanbul aşkı, Cumhuriyet sever Kemal kadardı… Egemen, mutlaka yüce Türk halkı, Her söze başlarken, böyle başlardı… * Zamana aşk olsun zamanla bende, İçimi özlemle buran seneler… Şimdi metruk olan o koca köyde, Beni izlerimle soran seneler… |