iç tezatlar direncimizi kırınca
birlik bütünlüğümüzü bir türlü kotaramadık biz

halbuki taktik stratejiyle bütün gibiydi
oysa ki biz taktiklerde aksayınca stratejiyi tez unuttuk

afişe olunca hareketlerimiz gönülde
hep kendini beğenmelerde
dar kafa kurallarında
sevinçte kutlamalarda ve matemlerde
her an yanıp da yakınmalarda
inanç farklılıkları ve ırk düzmecelerinde de
çekiştirdik de durduk
ümmet olduğumuzu da çok tez unuttuk
hiç akıllarımız da başımıza almadık
kifayetsizliğimiz ve şüpheciliğimiz
ikircikli ve karşı olgularımızla
sarıp da sarmalanmaya da karşı durduk

anlatmayı beceremedik özümüzü küstük
bir an tökezleyince de bir anda da pes ettik

şimdi de dışarıdan el rüzgarı delirmiş
içerden hissediyorum duvarlara vurduğunu
o namert sesinde ki gaddarlığını
pencerelerde bağırtılara kapalı
karanlık
sığınmasız
panjurlar da çok evvelden kapanık
içimin isyanıyla dört duvar arasında kaldı mazimiz
gün aşımı olur ya
belki tekrarını yaşarız
yüreğime düşünce geçmişimiz
durup dururken o an kahrolurum
belli değil mi hiç alışık olmadığım figanlara

kinim var belirsiz esen rüzgarlara
önüne ne çıkarsa katıp da götürmelerinden
yıkıntılardan üzüntü ve ölümlerden
eli böğürde bîilâç vaziyette kala kalmalardan

halbuki hiç böyle miydik biz geçmişte
o rüzgara göğsümüz siperdi cümleten
şimdi mi yıktı yıkacak bizi
hiç haz etmem kaçışlardan aptallar gibi
elindeki öz değerlerini bilip de anlamadan

tüm bunlar geçmişte resimlenerek
kanatarak çerçevelendi yüreğimde
camı kırık bir şekilde
.
Kendi özüme eziyet niyetiyle
odama kapanık tamire çalışıyorum
tekrarı olmasın diye içimde ki izi kalmış hatıralar
çünkü yanlış haller çok kir kokuyordu o vakitler
belki üstü örtülünce çıkarlar yine ortaya
ihanetlerinin karanlık yüzlerini boyamaya

yine kasavet çöktü cıs çıplak ortadayken
o anda fark etmiştim ben yaşananları tartarak
kapatmaya çalıştıklarını kusur ve kabahatlerini
bir ışık ufkuma girmişti gözümü kamaştırarak
yoksa biri mi vardı maziden geri kalan
üstüne üslük ışık saçacak kadar da güzel
yüreğimde bir ateş alevleniverdi o an

ha var ha yok gibi
gerisinde de boyun büküklüğünde kalmıştık
gördüm ya bir ışığın kapanmayan o gözelerini
tutuşta da bende açtım fikirlerinin üstünü
ne olur ne olmaz ilerde işlerine yarasın diye
anlayana ilginç gelirse açılan o nadide parlaklık
ya hükmü yenilenmektedir
veyahut da zamana ayarlıdır

illa ki de zamana ayarlıdır
gelecekte de bir güneş gibi parlasın diye...



(09.11.2018) AZAP...