Yüreği Kırıktı Onun..
Yüreği Kırıktı Onun
Hisleri Donuk Uzun Uzun Baksada Pencerelerden Şems-i Gece Gibi Karanlık.. Sert Rüzgarlar Bad-ı Cem Misali Kırmıştı Kolunu Kanadını .. Her Şeye Rağmen O Dimdik Ayakta Yüzünde Keder Hükmetsede O Saatini Huzurun geleceği Vakte Kurmuştu Çoktan .. İçinin Ülkesinde Koşturan Hoyrat Atlara İnad Yüreğinin Mahzeninde Şiirden Beyaz Güvercinler Besliyor.. Bir Gün Masmavi Gök Yüzünde Uçtukları Hayali ile .. Azda Olsa Tebessümden Bir Parça Ekliyordu Suretine.. Küstüğü Zaman Hayata ; Ne Kalabalıklar Mest Edebiliyor Onu Ne Üsküdara Yol Alan Vapurun Sesi.. Ne Konak Sahilinde Masmavi Deniz Ne Saat Kulesi.. Ne de Etrafında Sevdası ile Kanatları Tutuşan Pervane Olan Kelebek.. Seni seviyorum; Diyordu Uçarken Kelebek.. "Ama isterdim ki; Bu Senin Yüreğini Mesrur Etsin.. Yaranı Onarsın, Üstünü Örtsün. Hiç Olmadı Bir Cam Pencere Açsın, İçine Su Serpilsin, Sırtın Bir Nebze Okşansın Ve Sen Uyurken Etrafa Göz Kulak Olsun. Oysa Hiçbir Şey Yapmıyor. Yani Seviyorum Ve Bunun Bu Kadar Oluşu Beni Kırıyor.."! O Keder Irmağına Öyle Dalmıştı ki Belkide Kelebeğin Sesini Bile İşitmeye Mecali Yoktu.. Sözleri Sert Bir Cisim Haline Getirip Tenine Batırsan da Ses Yok. Sözü Nesneleştirip Ruhunu Öldürsen de. Çünkü Ne Kadar Uzaklaşırsa Yaşamdan O Kadar İçinde Buluyor Kendini.. Yüreği Camdam Adam Dedi Kelebek , Bir Günlük Ömrümün Yaşama Sevinci.. Ses Ver Ö(z)Lüyorum..!! |