Okuduğunuz şiir 8.11.2018 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Demir Mutlugil
Biz Avuç İçimiz Gibi Bilirdik Onu
avuç içimdi Beyoğlu...açtım
levanten fiyakalı takım İtalyan bir kravat Fransız şapka ve yapraklı nüfus kağıdımla ben cebimde bir bonne nuit iki de ’oh la la’ Grant rue de Pera dan Cezayir sokağına gidiyordum tek vagonlu kırmızı tramvayla
deniz gökyüzü olmuştu, ters dönmüş şemsiyeye sokaklar yağmur lekesi kapı önlerini süpürüyordu az önce kazak ören ellerin süpürgesi inanılır gibi de değildi yüzlerce martının , sandal ağaçlarına tünemesi
saçak altında yaşlı bir ressam eski bir şövale üç beş gölge ve ışık oyunları acemice kara tuvalde, beyaz guvajdı sanki gece rugan ayakkabı siyah dantela kıvrılıp bükülüyordu fırça, karpit ışığındaki azla karlarda sevişircesine zenci bir kızla
gece beyleri , oğulları dile düşmemiş hikayeli kadınlar ve ayrı dünyaların efemine erkekleri karanlıktan saklanıyordu Lebon da Anahit’in akordeonunu çalmıştı çingeneler musiki sessizdi çiçek pasajında Fransız tiyatrosunda, son repliklerini ezberliyordu Afife Jale’nin Jale’si bulvar sisliydi yastaydı, milyon kere Ayten’in öldüğü Markiz pastahanesi
avuç içimdi Pera, bıraktım boş bir kenara
suadiyekasımikibinonsekiz Demir Mutlugil
Kalemimi gün seçkiyle onurlandıran değerli seçki kuruluna ,yorum ve beğenileri ile katkı sağlayan şiir dostlarına saygılarım teşekkürüme ilişiktir
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Biz Avuç İçimiz Gibi Bilirdik Onu şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Biz Avuç İçimiz Gibi Bilirdik Onu şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Beyoğlu, oldu şimdi Arapoğlu; ağaçları söküldükten sonra yap-boz tahtasına dönen yer taşları, kapanan sinemaları, içeriye taşınması zorunlu kılınan açık hava hasır tabureleri, yaz yaz bitmez. Her zaman ruhum doyuyor bu sayfadan.Kutluyorum
müthiş bir şiir dili, harika tasvirler şiire dahil ve akıcı ve sürükleyici sohbet eder gibi belgesel izler gibi şiiri hep hatırlatan bir ahenk..çok güzeldi haddim bile değil yorum yapmak ama içimden geçenleri de demeden geçemezdim..
60 yıllarda üniversite gençliğim geldi aklıma. istiklal caddesinde tünel tramvayının yavaş yavaş seyretmesine rağmen dlen..dlen...sesleriyle gitmesi geldi...şiir konuya sıkı sıkı sarılmış, severek okudum kutluyorum...selam ve saygılarımla...
Söz konusu İstanbul oldu mu hele ki eskiyi yad edip İstanbul'a olan borcumuzu öderken şiir dilinde eşsiz bir gezinti nezdinde... Var olunuz Demir Hocam. Her daim saygılarımla...
Yıldızlar ve mehtap altında
Boğazdan siir geçiyor.
Selam olsun.