Cam'a akseden yüz
gece sessizliğinde
gözlere hani derler ya dokunsan... yok iskelesinde kanadına yazdı bir martı özlemi bin seneyi yitirdi bir gecede çay bahçesindeki masa suskun sorguladı sahil boyu kaldırımlar kadın ve adamın zamana küskün adımlarını gölgesinden mahrum bir çınar döker yapraklarını sokak lambasından içe düşen kendini arıyor üşüdü kadının elleri düşen her damlada ötesi gerisi yok zamanın karanlık camın ardındaki dağınıklığa bıraktı hüznü gün.. sarıldı bedenine kol omuzunu sıkan bir el titremekte sıcak değmelerden yoksun iki dudak iki göz arası ayrılık bir veda ki iki şehir arası Fulya Celikbilek Not : öykü sayfasinda da öyküsünü astim... |
yüreğinize sağlık