Annemin kokusu..
İçimde ki karanlıktan çıkamıyorum bir türlü, neye elimi uzatsam bilmem kaç mil uzağıma gidiyor sanki!
İçimde acınası bir korku var. Yüreğimde tarif edemeyeceğim bir karanlık. Günden güne ele geçiriliyorum sanki o karanlık tarafından. Yüreğimde tonlarca ağırlıkta yük var ve ben bunu kaldıramıyorum. İçimde büyüyen o acı hissi her geçen gün daha da artıyor. Bu saçma düzende boğulup gidiyorum.. Çırpındıkça batıyorum dedikleri tam anlamıyla buydu! Bunu net olarak hissediyorum bir süredir. Bana iyi geldiğini düşündüğüm şeyler teker teker yok oluyorlar. Acıma, yarama verecek teselli bulamıyorum nicedir. Akıl hastası değildim, şizofren asla- ama bedenimde veya ruhumda yahut kalbimde eksik bir şeyler vardı. Bunu bariz hissediyordum.. Ancak eksikliği nasıl tamamlayacağım konusunda lanet olsun ki bir fikrim yoktu. Ne zaman bu derece salıversem kendimi, umursamasam kederimi o arsızca hatırlatıyordu kendini. Yüreğime paslı bir hançeri saplıyor sonra acımasızca oyuyordu benliğimi. Korkuyordum, korkuyorum! Yine o sarı büyük gözleri görmekten, Boğazımda nefesimi kesen o koca elleri hissetmekten çok korkuyorum. Başka nasıl tarif edilirdi veya hangi cümlelerle anlatılırdı yok oluş? Var oluşumu hatırlamaz iken, özgürlüğü tatmamışken dirhem dirhem yok olmak nasıl ifade edilirdi? Özlüyorum.. Huzurlu uyumayı özlüyorum. Aslında ben bir anneyken annemin kokusunda uyumayı özlüyorum. |