NASIL YAŞIYORUM BEN HALA...
Hiçbir vatan toprağı böylesine kutsal ve imrenilesi
Olmamıştı dünya denen bu alemde belki de Elinin kınası solmamış taze gelinler Sarı öküzün yerine geçip koşmamıştı kendini cepheye Amansız kara kışta kırk günlük bebesinin üstünden aldığı postu Örtmemişti kağnıdaki cephaneliğin üstüne On yaşında Mustafa çocuk ulaklık yaparken komutanlar arasında Göğsünden vurulup düşmemişti kara toprağın bağrına gülümseyerek Yüreği vatan aşkıyla yanan nice yiğit gözü kara yüce Kadınlar İmanını inancını kuşanıp beline Dalmamıştı en azılı düşman içine Beli bükülmüş kadın erkek ihtiyar Dönüşüp bir çelik bedene En ilkel silahlarla def etmemişti düşmanı Geldikleri yere… Bir mucize ki eşi görülmemişti Karanlıklar el ayak çekmiş Fecr göstermişti yüzünü Bağımsızlık uğruna kefensiz yatan Binlerce Şehidimin toprağına sonunda… Nice bayramlar nice devrimler ve nice Emeklerle inşa edilmişti memleket baştan sona… Yapılacak çok şeyler varken daha Bırakmıştı toplumu tek başına O Mucizevi kişi O eşsiz Dahi… Kara bulutlar sarmaya başlarken Yurdu usuldan usula Yurt sever yiğitler bir kez daha Fark edip tehlikeyi atmışlardı kendilerini Direnişin savaşın eylemlerin ortasına ve ölümüne Çoğu yenik düşmüştü kana susamış hainlerin darbesine Çünkü düşman kendi içimizdeydi görebilene... Ve bu gidiş Yaradan nın yarattığına inanamadığım Bir toplumun kabus dolu yıllarına bırakmıştı yerini… Öyle ki Onca yıl canla başla gerçekleştirilen o önemli tarihleri Kendine mal eden korkunç bir Deli! Allah ım senin mucizelerine bakarken gözlerim Dilim tutulur bir mücrime dönerim Yarın yine öyle bir mucizenin 95. Yıl dönümü var Ancak içinde bulunduğumuz bu cehennemin zebanileri Seni inkara kalkıp! Taşın toprağın adı konulmamış bir Hava alanının kurdelesini kesmeye koşacaklar Vatanı YOK ETMENİN keyfini yaşayarak! |
Şiiriniz; duyguların dili, sevgi şelalesinin sesidir...
Şiir yaşam biçimimizdir…
...........................................Saygı ve selamlar..