Sanki rüyadır,gelip geçmeyen ne vardır!An, saklı bir zamandır Ruhun ve kalbin didarında ki en anlamlı bir farktır Akıl bunun için itibarlıdır, virane olan gönül için hicran niye yakındır Düşünmek elbette ki tedb-i sanattır, hesap edilmeyen bir rüya nasıl bir hakikattır Neler unutulmuyor Halin meftun olduğu lahzalar bir ömür ibretle bakıyor Ah etmek çare mi oluyor, keşkelere bürünmek idrakine seler söylüyor Geçmiş sanki halimle alay ediyor, sessizlik içinde bak, ne kadar da sinsice gülüyor Sevmekten korkma Sevilmek içinde saklı umudundan hiçbir vakit soğuma Nasip azmin ve niyetin, ferda olduğun kadar cehdinin yanındadır uyuma Kul olmak, aşkın sadrında ki mana ile yanmak en büyük bahtiyarlıktır, anlasana Gönül asla deli olmaz Aklın tutukluluk yaşasa bile vicdanın sesinden kurtulamaz Lahzanın kadrinde donup kalamaz, yalancı gülümsemeleri kimseye bırakmaz Ağlayan bir gönül yarsız, niyazsın olamaz, ettiği figanların hülasası yok sayılmaz Ey can niye sessizsin Neden düşüncelerin içinde nefes nefese kalan bir badiresin Günyüzüne hasret umutlarını derle, hicranın yaşları döktüren sahnesinde gülme Hüzün içinde serinliyeceğine itibar etme, şevk ve sürur kalbinin felahıdır alay etme Sabır aşktır,farktır Kanaat ettiren hicran firaktır, umudun lahzasında ki niyazdır Sevda için bundan gayrı ne vardır, vuslata gebe gönüller kul olmak adına fedadır Gönlünden vazgeçmeyen, iradesini bu manada kal eylemeyen bir can söyle nasıldır Başın öne eğilmesin Yüreğinin burukluğu alıp seni yeisin acizliğine sürüklemesin Ruhunun sevdası hiç dinmesin, sinende beklettiğin ümitlerin hiç hüzünlenmesin Kalbinin nazargah olduğu hakkıyla ve feyzin lisanıyla akledilip sabırla beklenilsin Virane gönül aczidir İmanın için ne kadar ahenksiz ve ruhuna acı veren kederdir Akıl ve izan ilminle niteliktir, vecdinle serinliktir, teslimiyetinle ihlas gerekçendir Aşk, ruhun ve kalbin lisanında ki perdedir, edebin halinden serdedilen bir inceliktir Mustafa CİLASUN |