ADAM GIBI ÖLMEK
Yaralarından tanınır insan...
Ve yaralarla olgunlaşır. Hayatı en az yara alarak yaşamaya çalışan insan olmadım hiçbir zaman.. Aksine, yara almaktan korkmadan savaştım hayatla.. Ölümüne kavgalar ettim, Korkmadım, yılmadım.. Üç kuruşluk yürekleri ile büyük laflar etmeye çalışan insanlar gördüm.. Ve küçücük laflara sığmaya çalışan büyük yürekler.. Gideni gözümde büyütmedim hiçbir zaman... Bu yüzden gelen de gideni aratmadı zaten.. Kimi zaman!.. Kendini dünyalar kadar değerli sanan aptallar çıktı karşıma.. Oysa bilmiyorlardı, dünyanın benim gözümde beş para etmediğini.. Yoruldum belki, Tükendim.. kimi zaman adım atmaya gücüm bile kalmadı... ama soluklanmayı bile beceremedim.. Kuralsızdım... Bir o kadarda umarsız.. Doğaçlama yaşadım bana sunulan bu hayatı.. Hep sert rüzgarlara kafa tutmak zorunda kaldım, bu yüzden dahada duyarsızlaşmayı öğrendim zamanla.. Beni üzen ne kadar duygularım varsa birer birer çekip kopardım bedenimden.. İyi niyet, merhamet hepside benim için birer felaket gibiydi.. Sert olmam gerekiyordu, bir demirci edası ile kızgın ateşlerde döve döve nasırlaştırdım kalbimi.. Uzak durdum herşeyden ve herkesten, sadece kitapları kendime yoldaş eyledim.. Tek dostum onlar oldu... Haa birde sigaram tabiki. daha fazla duman ve daha fazla zift yükledim ciğerlerime. Kendimi biryerlere ait hissetmek korkutmaya başlamıştı beni, çünkü zamanında canım çok yanmıştı. Şimdi öfkenin ve acının yoğurduğu bir kalp sunuyorum herkese.. Terkimde biriktiriyorum ve kimseler görmesin, kimseler bilmesin istiyorum iyi yanlarımı.. Ne kadar acısada canım güçlüyüm diyorum.. Korkaklardan olmadım çünkü hiçbir zaman.. Bu yüzden! hergün ölmek yerine, bir gün adam gibi ölmeyi bekliyorum.. S.tatar... |