Bir Süreğen Kış
Sinemizde ağrılı ipek ibrişim nakış
Billurdan hikâyeler donmak üzere heyhat Uhdesinde ne taşır bilinmez süreğen kış Bizi çeker kendine zehir zemberek hayat Bir süreğen kış olur gönlümüzde kışlayan Nice sükût etsek de hâlimiz ayan beyan Bazen çayımız acır ellerimiz morlaşır Her biri yalınkılıç saçaklardan buz sarkar Hayallerimiz üşür düşlerimiz korlaşır Hüzzamdan kotarılan besteye güftedir kar Bir süreğen kış olur gönlümüzde kışlayan Nice sükût etsek de hâlimiz ayan beyan Ocakta tütsülenir gönlümüzdeki sızı Çıngı çıkar her biri bir yıldızın kardeşi Takvimler gösterir mi bu demde imkânsızı Gönlümüz kül içinde uyuyan korun eşi Bir süreğen kış olur gönlümüzde kışlayan Nice sükût etsek de hâlimiz ayan beyan Bahtımız ağarır mı düşen karla gündüzün Hem dem oluruz çoğun uşşakla suzinakla En ağır konuğumuz firkat ıtırlı hüzün Bu gaile içinde meserret gelmez akla Bir süreğen kış olur gönlümüzde kışlayan Nice sükût etsek de hâlimiz ayan beyan Doksan dokuz tanenin her biri sabır gülü Parmak uçlarımızda hayata dair her sır Hurufatın tutkusu Leyla’nın has kâkülü Yazılır ahvalimiz biz göçsek de kaç asır Bir süreğen kış olur gönlümüzde kışlayan Nice sükût etsek de hâlimiz ayan beyan |