Haberim mi Yok
Soluğumdan çıkmakta derin hırıltı,
Yaş kemale erdi de haberim mi yok? Dizlerimde kalmamış ferden kırıntı, Gençliğim terk etti de haberim mi yok? Alnımda görünmekte yılların izi Ciğerimi kaplamış dumanın isi Dün aziz, bugün zelil; Allah’ın işi Dünyamız ters döndü de haberim mi yok? Bu şehirde insanlar bana yabancı Kalmamış bir nebze varlığın amacı Daha dünkü sürüngen, olmuş baş tacı Ahir Zaman geldi de haberim mi yok? Kırk tane taş atmışlar derin kuyuya Bin mana yüklemişler tek bir soruya Beklerim ki bu cinnet bir gün soğuya Akiller göç etti de haberim mi yok? Kızarmayan yüzlerde sahte gülücük Devasa bedenlerde erdem küçücük Ne söylenecek söz kaldı ne de sözcük Dilim lâl kesildi de haberim mi yok?.. |