VÂBESTEYıllanmış kırçıl bir dülgerin Nasırlı parmaklarındaki hakkâk hüneriyle N’aht b’aht kazınır Yazılır alnımızın tahtına Mendebûr menzilsiz bir dasitân Ben Tanburla meşk eden İtaat bilmez yaban Dîlfezâ Sen "Aşık-ı sadıkta dil birdir Olamaz yâr iki" Diyen Selimî P’aklar mı b’izi sanırsın Bu Aşk denen varsıl asitân Cehennemî yanıkları yamamadan tene Dizlerimizdeki Secde kertiklerini Göstermeden nâr-ı câhime Hâl-i râkiliğimizle Rükû etmeden o nâzende Sevgili’ye Ve Rûy-i sâcidle Sücûd vermeden o mukkades seviye Mirâcı olmazdı Âşık’ın İnandık Ki İlâhî bir Aşk’ın ilk basamağında Âciz beşetiyetimizin Zındık zaafiyetleriyle sınandık Derviş bir mumun berdûş alevinde Alîl Pervâneler Zâil semâzenler misâli k’andık da yandık Yandık da kalktık Sârâlı bir sancı belleyip Ve Sarılıp aşk kakmalı murassâ yaralarımıza B’attık İçimizde Âsâyla yarılmış tuzlu sularla yuğduğumuz bağrımıza Göğsümüzün orta yerine Biribirimize derin mezarlar kazdık Gün sökümünde Tan bozumunda Kırıldı efrûzî fanusu efsûnun Sildik çapağını işaret parmağımızla O mûrâî o kâzib uykuların Sırtı saçı terli bir rûyadan İnleyerek titreyerek uyandık Ceplerinde yasaklı cümleler saklayan Lügâtlardan çalıntı kelimelerimiz vardı bizim Bir de Üstü başı paçalarına kadar yoklanıp Ters kelepçelenmiş kim’liksizliğimiz Yine de her lisân-ı anda Hep ayrı yazıldık Her devr-i efsânda Hiç gerçek olmadık Hep meyyâl-ı hâyâl kaldık |
Güzel bir şiir okudum ve taktirlerimle kutluyorum…
Şiir güzellikler sunar…
............................................ Saygı ve selamlar..