Taşı toprağı altın diye geldiler ama Emekçiye hiç ekmek vermedi şu İstanbul Garibin ayağında pantolonu kırk yama Ondaki fakirliği görmedi şu İstanbul
İşsiz kalan işçiler çekerken zahmetleri Evladını doyurmak idi tüm niyetleri Patrona oluk oluk sunarken nimetleri Emeğin yanında hiç durmadı şu İstanbul
Kimisi sefalete sabırla dayandı da Kimileri Allah’ın adlarını andı da Dini istismar edip paralar kazandı da İnancı sömüreni yormadı şu İstanbul
Mahşer, sanki İstiklal Caddesi’nde kuruldu Bulanık aktı sular, zamanzaman duruldu Düşüncesi yüzünden ne yiğitler vuruldu Aldığından çok fazla vermedi şu İstanbul
Güneşi denizlerde yıkanarak batarken Surlarının içinde koca tarih yatarken Bütün dünyanın kalbi İstanbul’da atarken Vatandaşın halini sormadı şu İstanbul
Ah İstanbul, İstanbul kâinatımın şehri; Ey gönlümün sultanı, hayallerimin piri Hep sana doğru akar Coşari’nin aşk nehri İçimdeki çiçeği dermedi şu İstanbul
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AH İSTANBUL! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AH İSTANBUL! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sevdiğim İstanbul... Onun bir suçu yok elbette; bu kadar insan yığınını kaldıramadı üstelik her tarafını bozdular, kestiler biçtiler talan ettiler. Nerde eski İstanbul?!