Kırık vazo
inceden inceye bir iş
altın sırmadan nadide mavisi göğün gölün gecenin ve denizin bir vazo ocak konsolu dantel tel tel en güzel yeri malikanenin ceviz ahşap işlemeli fon yeni icadı insanlığın en yakın arkadaşı kordona bağlı bir telefon mutluydu vazo bir kedi duman rengi temizlikçi kadın tahta basamaklı merdiven kaç ihtimalde bir olması gereken paramparça her parçası bir yanda vazo anlamamıştı ne olduğunu bir anlık heyecan canı yanmıştı patlak gözler korkulu servet saçılı yerlere yolculuk kısa antikacı onarıcı usta o şimdi kırık bir vazo bedeniydi kırılan kalbi değil en güzel yerindeydi yeniden malikanenin yine mutluydu vazo cevizden işlemeli konsolunda yıllar geçip gittiler birer birer uzundan da uzun çocukları oldu evin çocukların çocukları sonraları sonraları her cinsi akrabanın gelini damadı beslemesi onlar da göçüp gittiler sevinçleri acıları sevgileri aşkları sonlandı her şey bittiler en güzel yerindeydi yenilerden de yeni malikanenin yine mutluydu vazo cevizden işlemeli konsolunda etrafı tozlu aksırmadı hiç tıksırmadı hiç bir el uzandı ihtiraslı titriyordu eli antikacının yapıştı bedenine ırzına geçercesine vardılar bağrış çığrış ışıklı bezeli yerlere eli kırbaçlı sürücü reveransından cam fanus inip nal seslerinden bindiler motorlusuna altın sesinden para sesine tokmak sesinden sırça sarayın sofasından ışığına ipeklerin sonrası yeni evine dolgun süt beyazı memeli güzel ve şuh bir kadının iri kıyım filitli saçlı adamıyla yeni bir malikane yeni bir konsol ölmeyecekmişçesine varır gibi yıl be yıl kırık vazolarıyla servet harcayıp varmak tadına yeniden yaşamın en güzel yerindeydi malikanenin mutluydu yine vazo ufalanmak yapıştırılmak avanaklığına şu insanların kahkahalarla kurulmak cevizden işlemeli yeni konsoluna ve canlıya nazire cansızken bile mutlu olmak 19.07.2007/Denizli |
mutluydu yine vazo
ufalanmak
yapıştırılmak
avanaklığına şu insanların
kahkahalarla kurulmak
cevizden işlemeli yeni konsoluna
ve
canlıya nazire
cansızken bile mutlu olmak
doyumsuz bir anlatım
enfes bir şiir..!
saygımla efendim