İstanbul Kritiği
İstanbul sevdamızın en amansız yitiği
Erguvan bakışlı yâr kıymet bilmez elinde Hüznümüze hep mihenk İstanbul kritiği Akıp gidiyor zaman bir hoyrat gam selinde İstanbul’a kıyanlar hem nadan hem de gafil Başlarına musallat olacaktır ebabil Kızkulesi hüzünlü hüznü mavi sularda Yedikule zindanı yedi renge muhalif Leyla leylin koynunda onulmaz uykularda İstanbul’un hâline yürekler olur lif lif İstanbul’a kıyanlar hem nadan hem de gafil Başlarına musallat olacaktır ebabil Mihrabad korusunda güzellik garip yetim Çamlıca tepesinde hilkat dışı antenler Şeddadi binaları tan eylemek niyetim Toprağın kucağınca dinlenir ipek tenler İstanbul’a kıyanlar hem nadan hem de gafil Başlarına musallat olacaktır ebabil Ne ufuk bıraktılar ne sadelik ne hoşluk Tarihin nazlı kızı sanki oldu acuze Rantiyeciyle doldu iklimindeki boşluk Galata Kulesi’nden nam çıkar Ceneviz’e İstanbul’a kıyanlar hem nadan hem de gafil Başlarına musallat olacaktır ebabil Ah İstanbul sen bizim sevdamızdın bir vakit Ta Nedim’den Yahya’ya uzanırdı hikâyen Seni pespaye etti hâl bilmeyen muannit Beton yığınlarına tutsak olmak tek payen İstanbul’a kıyanlar hem nadan hem de gafil Başlarına musallat olacaktır ebabil Yatmasın mezarında rahat huzur içinde Dahli olan cümle kul hesap versinler tek tek Oysa yoktu emsalin ne Maçin’de ne Çin’de Şehreminleri gördük işleri estek köstek İstanbul’a kıyanlar hem nadan hem de gafil Başlarına musallat olacaktır ebabil! 21.09.2018 İbrahim Kilik |