Aşk mı?.. Tarifi pek zor bir his!
Var mı bu duygunun sahibi?
Ciğer yakar, sarar kalbi is;
Et kemikten ayrılır gibi,
Derde giriftar olur nefis!
Ve… Yoktur bu derdin tabibi!..

Aşk!.. Dil yormayan masum sözcük,
Ağ örüp tuzak kuran zalim!
Küçük sinsi tek bir öpücük,
Tutsak alır, kâr etmez ilim!
İki kalp arası köprücük;
Yıkılsa on parça, bin dilim!..

Aşk!.. Var mı bir başka anlamı?
Oklarına karşı koyacak,
Var mı kalıbının adamı?
Sarsılmadan dimdik duracak,
“Bırak git!” diyecek yakamı?
Ve… Yüreğini bastıracak!..

Aşk!.. Sıcak kurak iklimlerde;
Yangınları söndüren damla,
Buz gibi sert soğuk gözlerde;
Sıcak bakışlardaki şehla,
Karmakarışık cümlelerde;
Duygulara tercüman imla!..

Âşık olmak!.. Tam bir muamma!
Taş kesilmiş kalplere kama!
Gönül yırtığındaki yama!
Duygu yetmezliğine uma!
Yüzlerde pırıl pırıl sima;
Tıpkı güneşli parlak sema…