aşk bû/sêsidenizin rahmindeki fitilinden akan ateş bir damlaya hürmet gezer balığın üstünde sözlerimin gelinliğinde sanat bağırtır yüreğini vurdumduymaz atışlarla iç geçirişlere gebe şavkı kaymış billur bir kıyafettir üstünde gezer akl ile dişi bir geyik ve de aslanla bir periyi sukutta temizler aşk mendiliyle közlerini cam tenhasında devirdiğin tırnaklar vurur yüzüne idmanlı bir yangının gidip gelirken salıncaklarıyla günyüzüne düşmüş bir buseyle a(r)ka düşen yaprak misali huzurda gelen yağmur çişesiyle seni sende yıkamak ne hoş burnu çoğuldan geçen türküyle çukurlarında gezdirerek sanatlı bir akımı gözlerinde sıgarayla güneşle seni ıslatmak ayın buğday taneciklerini deliklerinde bırakarak karıncaların toprağına dağıtmak su ile bir hücreyi ve de gülüşle fır eylemek bir merhemi yutkunurken bir sabrın kalimerasında sana süslemek bir vazoyu derinliklerinde bir kuşun gagası gibi kışa veda ederek titrek bir yalnızlıkta eli elde ovuşturarak koklamak en narin yerinden gözlerinde esirgeyen mahcupluğunda öpmek gözlerinden bir baharın ayağı ayağında bir futbolcu gibi kaydırarak bir topu göğsünde göğüs olmak omzunda omuz ... |