USLANMAZ
kundaktaki gece
ayın emzirdiği üvey evlattır kanı çekilir gündüzün ağzı köpürür kuduzun ahu dan derlenmiş bir kezzap oyar arlanmaz seciyesini yüzölçümünün közü tanır kül paraziti bilir usül odak noktası çığ gönül odası sığ yanarken anız gün görmüş dudaklarda harlar bir giz sen misin bensiz ben miyim sensiz akıl erdiremedim bukalemun bir an demlenirken koynunda ahraz öfkenin adı sürdürülür efsun kederin sanma rediftir şiirin rengini ısıran muhalif kısrak telaşında zaman donar gelir ıslıklara konar bir saka sürüsü boşunadır uykusuz gözlere tüneyen hülya sevdası yakar yüreğini uslanmazın bir filimin repliğinde karaborsa tadı bir fal çata ya takılan sa ruh kesiği pazarlığın en koyusuna salya akıtır puşt kan beynine vurdu mu ne kınalı kekliğin bütün tadımlıklar ödlek bütün hadimliklar ise biçkin çağlayanın kancık ihtiras gürültüsü meme emziriyor bitki örtüsüne nede çok kum eliyor fırlama otların ağız kokusu bilmem ki kaçıncı şansını dener tezelden demlenmiş bir fasıl ama jurnal ama asıl ayıklayabilirsen ayıkla pirincin taşını kurusunu yaşını ayıkla sudan bahaneler uydurulur her geç kalınmışlığın nakaratına topluyorum pulumu pırtımı çünkü burası haydi eyvallah diyenlerın rıhtımı |
Gönül dostu;
Şiiriniz anlamıyla anlatımıyla güzelce yerini bulmuş...
Kaleminize ve şiirinize sağlık...
………….………………. Saygı ve Selamlar…