ALIP GÖTÜRÜRÜM SENİ...
ALIP GÖTÜRÜRÜM SENİ...
-------------------------------------------------------------------------------- Sen gittikten sonra bu şehrin ışıklarını hiç yakmadım Hep siyah beyaz sabahlara uyandım Aynaya baktığımda bakışlarım mülteciydi Ve benden daha çok senin yansıman vardı İçimi darmadağın eden yalnızlığıma söz Geçiremiyorum Yoksun tenime rüzgar değse kanıyorum Cİğerlerim patlayacak kadar solumak istiyordum seni Ama sen yoksun yokluğun kurulabilmesi zor bir cümle Acı ve kanamalı, varken yürek te matem.. Şimdi nasıl tarif edilebilir ki veda kabusları Sabah uyandığımda soğuk ve kimsesiz Bir yanlızlığa evlat edinmiş olduğumu bilmek Anlatamam sensizlik sessizlik, sensizlik yoksulluk, Sensizlik kimsesizlik,sevgisizlik.. Sensizlik ama yalnızca sensizlik,sessizlik Hiç gitmediğim çoğrafyasında, hiç gezinmediğim Bir şehrin arka sokaklarında kaybolmak gibi birşey Ve maktülüm yalnızca gözlerin olmalıydı Her baktığımda düşüyormuş hissine kapıldığım gözler. Sensizlik ki sensizim, sensizlik kimsesizlik ki kimsesizim zaten Sensizlik yoksulluk ki yoksulum zaten ve... Sen şimdi yoksun ve ne zaman gülümsemeye kalksam soğuk bir Kaldırım taşına yüz üstü düşer sevinçlerim... Çıkıp geldiğin bir sabahı düşlemekten başka bir çarem yok Ve anlıyorum ki sensizlik en büyük çaresizlik... |